LENİN VE İSLAM:
Rusya’da komünist ihtilâli yapıldıktan bir süre sonra Lenin, devlete yön verecek kişilerle özel bir toplantı düzenler. Onlara şu meâlde bir konuşma yapar ve son derece önemli bir teklifte bulunur:
“Yoldaşlar, komünizmin kökleşmesi ve yaşaması için ne yapmak gerektiğini uzun zamandan beri hep düşünegelmişimdir. Benim şimdi size söyleyeceğim şu sözleri sizlere bugün, bu saatte aktarmadan önce defalarca düşündüm, hayli zaman kafa yordum. Sonunda şu kanaate vardım: Bizim komünizm rejmimiz ancak halka iyi bir dini kabul ettirmekle varlığını devam ettirebilir. Din olmazsa, çok geçmeden bu rejim çöker. Marks ‘Din afyondur!’ derken dinin kötü niyetle kullanılmasını kasteder. İyi niyetle kullanılan din, afyonluktan çıkıp eylemciliğe dönüşür, halka beklenmedik bir dinamizm kazandırır. Öte yandan, halk için öbür dünya inancı son derece önemlidir. Bu inanç, insanların daha dürüst ve gayretli olmasına katkıda bulunur.
Yoldaşlar, bizim rejimimiz için en uygun dinin hangisi olabileceği konusunda çok uzun araştırmalar yaptım. Yaptığım inceleme ve araştırmam sonunda İslâm dininin, komünizmle bağdaşabilecek tek din olduğunu gördüm.
Çünkü bu dinde insanın kardeşine yardım ve paylaşma konusunda başka hiçbir dinde olmayan çok önemli ve son derece dikkat çekici buyruklar var. Meselâ her sene servetten mutlaka ödenmesi gereken ve zorunlu olan bir zekât var. Ayrıca sadaka adı altında zenginlerin yoksullara yardımını ön gören ısrarlı öğütler ve teşvikler var. Yoldaşlar, ben İslâm dininin devletimizin resmî dini olarak kabul edilmesinin bu rejimin devamı ve toplum açısından çok faydalı ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Fakat size bunu hemen kabul edelim demiyorum. Teklifim şu: Sizler altı ay süreyle dünya dinlerini ve özellikle de İslâm’ı iyice araştırın! Altı ay sonra tekrar toplanalım, siz de benim vardığım kanaati edinirseniz, İslâm’ı devletimizin resmi dini olarak ilân edelim ve halkın da bu dine yönelmesini sağlayalım.”
…
Lenin’in bu hamlesi karşısında batılı devletler ve oryantalistler harekete geçer. Önerileri, konuyla ilgili bir soru metni hazırlanacak ve İslâm makamlarından fetva istenecektir. Ancak bu fetva İstanbul’daki hilâfet makamından değil de, Mısır’daki Ezher Ulemasından alınacaktır. Soru şöyledir: “Yöneticileri Allah’a inanmayan bir devletin, sırf kendi yönetim şeklini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek ve halkın ekonomiye katkısını artırabilmek için İslâm’ı devletin resmî dini olarak kabul etmesi caiz midir?” İngiliz devlet adamlarının da heyecanla ve ellerini oğuşturarak beklediği fetva çok gecikmeden verilir: “Elcevab: Hak din olduğu için değil de, sırf maddî menfaat için halka kabul ettirilecek böyle bir uygulama şer’an asla ve kat’a caiz değildir!” Bu fetvayı haber alan Lenin, derhal yoldaşlarını toplar ve “Ezher tarafından verilen böyle bir fetvadan sonra bizler geniş halk kesimlerine bu dini artık istesek de kabul ettiremeyiz. O yüzden ben teklifimden vazgeçiyorum!” der.
“France-Islam” adlı dergiden tercüme eden; CEMAL AYDIN
***
– Türkler ve Araplar en zararlı ırklardır, yok edilmeleri gerekir.
ERASMUS (“Deliliğe Methiye”)
– Gerçekliğin olmadığı yerde, her şey mübahtır.
HASAN SABBAH
– Bir memleket küfür ile abad olur ama zulüm ile olmaz.
MAVERDİ
– Devletin dini, adalettir.
Hz. ALİ
– Adalet ancak gerçeklerden, mutluluk ancak adaletten doğabilir.
EMİLE ZOLA
– Dünyadaki adaletsizlik, eşitsizliktir.
DALAİ LAMA
– Yumurtalar kırılmadan, omlet olmaz.
LENİN
– Ateşe saygı duyana kadar, kaç kere yanmanız gerekiyor.
NİKİTA KRUŞÇEV
– Sevilmekten çok, korkulmak (hükümdar için) daha güvenlidir. Çünkü, insanların çoğu nankör, ikiyüzlü, korkak ve açgözlüdür. Siz başarılı oldukça, sizin yanınızda olurlar.
– Aralarında bir kaç akıllı çıksa bile halkın büyük çoğunluğu ahmak, yarı cahil ve korkaktır. Ahmakları ve korkakları yönetmekse kolaydır. Bu ahmaklık, korkaklık ve çıkarcılık, insanların çoğunluğunun iktidardan yana olmasını sağlar. Çoğunluk için güçlü olan, haklıdır. İktidar sahiplerine yanaşmak, dalkavukluk etmek yaygın bir eğilimdir. İktidarın dürüstlük ve erdem söylemi ardındaki haksızlıklarını, dile getirebilecek bir kaç kişi çıksa bile böyle bir azınlığın, iktidarı koruyan asker ve polisler karşısında bir gücü ve ağırlığı olmayacaktır. İnsanların çoğu barış içinde yaşamayı, kendi ilgi ve çıkarları için harekete geçmeyi yeğleyecekleri için, iktidara genel bir muhalefet ve karşı çıkış kolay bir şekilde ortaya çıkmayacaktır. İnsanların çoğunluğunu manipüle etmek ve iktidarın istemleri doğrultusunda harekete geçirmek kolaydır. Verilen sözleri yerine getirmemek, yapılamayan işler için gerekçe bulmak kolaydır. Çoğunluğu ahmak ve unutkan olan halk, kendi küçük çıkarları için her şeye inanmaya hazırdır.
MACHİAVELLİ
– İnsanlar sizi sadece, aynı yerden canı yandıkları zaman anlarlar.
MARCUS AERELİUS
– İnsanoğlunun hiçbir icadı, “para” kadar fesat olmamıştır.
SOFOKLES
– Zafer için acele edenin, yenileceği garantidir.
XIV. LUİ
– Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyor.
– Kendimizi bilmediğimiz için, dünyayı da anlamıyoruz.
AHMET HAMDİ TANPINAR
– Siyasetçi gelecek seçimleri, devlet adamı ise gelecek nesilleri düşünür. (ANONİM)
– Temsilde ve itibarda israf olmaz. (ANONİM)
– Bazı doğrular vardır, kişinin yanlışlarını yok sayar, bazı yanlışlar da vardır, o kişinin hiç bir doğrusunu görmezsin. (ANONİM)
****
– Petrolü kontrol ederseniz ülkeleri, gıdayı kontrol ederseniz insanları yönetirsiniz.
– Stratejik bir operasyonun başarısı, nasıl başladığı ile değil, nasıl sonuçlandığı ile ölçülür.
– Bir uçak gemisi, yüzbin ton diplomasi demektir.
-Biz Amerika olarak neden güçlüyüz, biliyor musunuz? Bizler içimizdeki hainleri hemen öldürürüz. Dünyanın birçok ülkesindeki hainleri ise önce kahraman yapar sonra da önemli yerlere getiririz.
– Dünya İmparatorluğu kurmak istiyorsanız, Anadoluyu kontrol etmelisiniz.
HENRY KİSSİNGER
– Daha azını alabilmek için, daha fazlasını istemek gerekir.
KIZIL TUGAYLAR
– Denizlere hakim olan, dünyaya hakim olur. Suyu yöneten, karayı da yönetir.
BARBAROS HAYRETTİN PAŞA (HIZIR REİS)
– Yaşama hakkın, mücadele gücün kadardır.
“BARBOROS” ORUÇ REİS (Barbaros = Barba Rossa; kızıl sakal)
– Beylik makamı, ihtiras makamı değil, yüce Rabbimin ademoğluna verdiği ağır bir yüktür.
ARTUK BEY(“Diriliş” filminden)
– Hayali olmayanın, istikbali de yoktur.
– Cenk, ölmekle değil, düşmanlarımıza benzediğimiz gün kaybedilir.
ERTUĞRUL (“Diriliş” filminden)
– Aklı öldürürsen, ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün, adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün, devlet de ölür.
FATİH SULTAN MEHMET
– En büyük suçlar, zorunlu olanı değil de fazlasını elde etmek için işlenir.
ARİSTOTELES
– Geleceğe güven, geçmişten kopmayı gerektirir.
– İnsanın gelişimi, tanrının yerine kendisini koyabilme çizgisindedir.
– Tanrı, sıradan insan entellektüelizminin göğe yansımasıdır.
– Tanrı, insan yaratılarının en kutsal olanıdır.
YALÇIN KÜÇÜK
– Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama çok basit bir şeyi, kardeşçesine yaşamayı unuttuk.
– Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michalengelo’nun resim yaptığı, Bethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürülsün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, “burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş” desin.
MARTİN LUTHER KİNG
– Bizler önemli işler yapmak için uğraşırken, şimdikiler sadece önemli olmak için çalışıyorlar.
MARGARET THATCHER
– Mutlu ülkelerde hükümet halktan korkar, mutsuz ülkeler de ise halk hükümetten korkar.
POPOVİC (“CANVAS” Lideri)
– Minnettarlık, köpeklerin alışkanlığıdır.
– İki şeyden taviz verilmez; Moskova ve ordu.
– En büyük hatalarımdan birisi; imzaladığımız “Güvenlik İşbirliği Antlaşması”na Hitler’in sadık kalacağını düşünmemdir.
– Bir insanın ölümü dramatik, binlercesinin ki trajik, bir milyonun ölümü ise istatistiktir.
– Sovyet ordusunda geri çekilmek, ileri gitmekten daha çok yürek ister.
STALİN
– Düşmanını tamamen yok edersen, gün gelir kendi ellerinle yeniden yaratmak zorunda kalırsın.
– Kibir ve aptallık, aynı ağacın meyvesidir.
– Atatürk, bir ulusun bütün araçlarından yoksun bırakılsa bile kendini kurtaracak araçları yaratabileceğini öğreten bir liderdir. Onun ilk talebesi Mussolini‘dir, ikinci talebesi de benim.
– İnsafsız olabiliriz ama Almanya’yı kurtardığımızda, dünya insaflı bir yer olacak.
Adaletsiz olabiliriz ama Almanya’yı kurtardığımızda, dünyaya adalet gelecek.
Ahlaksız olabiliriz ama Alman vatandaşlarını kurtardığımızda, dünya daha ahlaklı bir yer olacak.
HİTLER
– Yalan olduğu ortaya çıksa bile her seferinde daha büyüğünü söyleyin. Bir yalanı ne kadar çok söylerseniz, gerçeğe dönüşür.
JOSPEH GOEBBELS (Nazi Propaganda bakanı)
– Kriz anında “politik doğruculuk” yapılmaz, ya bizdensin ya onlardan. Bu kadar basit.
ABDURRAHİM BOYNUKALIN (AKP M.V.)
– Gerçek bir taş kadar sert, bir gonca kadar yumuşaktır.
– Uğrunda ölebileceğim pek çok dava var ama uğrunda insan öldürebileceğim tek bir dava bile yok.
– Önce seni görmezden gelirler, sonra alay ederler sonra seninle savaşırlar, sonunda sen kazanırsın.
– Zayıf insanlar affedemezler. Bağışlamak, güçlü olanların erdemidir.
GANDİ
– Hiçbir şey, gerçeğin ötesine geçemez.
GENERAL MacARTUR
– Dünyayı büyüsünden kurtarmak gerekir.
MAX WEBER
Kurtlarla beraber parçalayıp, kuzuyla ağlıyorlar.
ASLI KAZAN
– İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır.
LORD ACTON
– Din ile devlet (siyaset) kardeştir.
FARS ATASÖZÜ
-Demokrasi, iki kurtla bir kuzunun öğle yemeğinde ne yeneceğini oylamasıdır. Özgürlük ise tam teçhizatlı bir kuzunun oylamaya karşı çıkmasıdır.
– Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır; hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
– Küçük işlerle uğraşanlar, çoğu zaman büyük işleri göremeyecek hale gelirler.
BENJAMİN FRANKLİN
– Unut ki, bağışlamak zorunda kalmayasın.
EBNER
– Affetmek ve unutmak, iyi kişilerin intikamıdır.
SCHİLLER
– Merhamet, acımak değildir. Acıyı hissetmek ve anlamaktır.
– Suçludan öç almak adalet, onu bağışlamak fazilettir.
ANONİM
-Adalet, kıskançlıktan doğar, kendinde olmayanı olandan daha güçlüden almayı istemektir.
– Düzen, tereddüt ve kararsızlığın bir tür tekrarlanma takıntısıdır.
FREUD
– Hukuk, iktidarın fahişesidir.
M.A.BAKUNİN
– Bu kadar cehalet, ancak tahsille mümkün olur.
– Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir.
– Türkiye’de aydın geçinenler, “doğuya doğru” seyreden bir geminin güvertesinde, “batı yönünde” koşturarak batılılaştıklarını sanırlar.
CELAL YALINIZ (SAKALLI CELAL)
– Demokrasilerde halk, bütün yanlışları denedikten sonra doğruyu bulur.
-Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir.
– Ne kadar geriye bakabilirseniz, ileriyi o kadar iyi görürseniz.
– Dün ile bugün arasında bir kavga çıkarsa, yarını kaybederiz.
-Türkiye, bir güç tespit edilerek hristiyan batının emrinde kullanılmalıdır. Ortadoğuda ve İslam dünyasında, Osmanlının boşluğunu doldurmasına asla izin verilmemelidir. Güçlenince ekonomik krizler, iç siyasi kavgalar hatta iç savaşlarla, bütün çareler tükenirse komşularıyla savaşa iterek güçlenmesi önlenmelidir.
– Dehalar yüzyılda bir gelir, o da (M. Kemal) maalesef Türklere nasip olmuştur.
– Bugün size kan, gözyaşı ve alın terinden başka bir şey vaat edemem ancak bunları göze alırsak sonunda zafer bizim olacaktır.
– Yangınla itfaiyeci karşı karşıya geldiğinde, ben her zaman itfaiyecinin yanında taraf olurum.
W. CHURCHİLL
– Yeni bir dünya düzeni kurulur, Türkiye orada yerini alır.
– Savaşın galibi yoktur, meydanı en son kim terk ederse o galiptir…
– Büyük devletlerle ilişki içinde olmak, ayıyla yatağa girmeye benzer. Uyurken bile gözünün biri açık olacak.
– Küçükler “emir aldık” der, büyükler “disiplin kalmadı” der.
– Devlet meseleleri, rakı masasında konuşulmaz.
– Eğer bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesaret sahibi değiller ise o memleketin kurtulma ümidi yoktur.
– Biri kızınca diğeri susuyorsa, o evlilik devam eder.
– Ben, sizi belki aç bıraktım ama babasız bırakmadım.
– Yaşlanınca hafıza yavaşlar ama kavrayış da artar.
– Sizin için “istikbal” olan şeyler, benim için “mazi”dir.
İSMET İNÖNÜ
– Ölümlü bir kader paylaşan insanların, birbirlerine fazla kızmalarının bir anlamı yoktur.
– Negatif konularda demokratik hak olmaz, oylama da yapılmaz.
ERDAL İNÖNÜ
– Bir milleti yok etmek isterseniz askeri istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla manevi değerlerini, ahlakını soysuzlaştırmak kafidir.
– Siyaset, hayattır.
– Şark, oturup beklemenin yeridir.
PEYAMİ SAFA
– En çok istediğinden vazgeçersen uzlaşmak istiyorsun, vazgeçemezsen uzlaşmak istemiyorsun demektir.
MUHARREM İNCE
– Bizdeki muhalefet, hükümeti düşürmek için, “vatan”ı bile düşürür.
NECİP FAZIL
– Parayı kontrol eden “din”i, her ikisini de kontrol eden “siyaset”i belirler.
RAMAZAN KURTOĞLU
– Sıkıp içinizi boşaltacağız, sonra da kendimizle dolduracağız.
– Medyayı kontrol eden, beyni de kontrol eder.
GEORGE ORWELL
– Zihinleri kontrol eden, dünyayı kontrol eder.
JİM KEİTH
– Vatanseverlik, alçakların son kalesidir.
SAMUEL JOHNSON
– Savaş, generallere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.
GEORGES CLEMENCEAU
– Bir ülkeye diktayı yapanlar değil, “boyun eğenler” getirir.
– Sizin yüksekliğiniz, bizim eğilmişliğimizdendir.
BÜLENT ECEVİT
– İşinize dans ederek gitmiyorsanız, o işte başarılı olmanız mümkün değildir.
– İtibar; yirmi yılda kazanılır, beş dakikada kaybedilir.
WARREN BUFFET
– Önemli olan kedinin rengi yani ak ya da kara olması değil, fareyi yakalamasıdır.
– İnsanların sosyal varlığı, düşüncelerini tayin eder. Öncü sınıfı temsil eden doğru düşünceler, yığınların içine girer girmez toplumu ve dünyayı değiştiren maddi bir kuvvet olabilirler.
– Herşeyi değiştiren, acıdan ve ölümden korkmayan bir nesil yetişecek.
– İktidar, silahların gölgesinde yeşerir.
MAO
– Dünya, iki hükümdar için küçüktür. Gökte nasıl bir tek tanrı varsa yerde de tek bir hükümdar olmalıdır.
TİMUR
– Herkes güçlüklere karşı göğüs gerebilir ancak, eline güç geçirdiğinde ne yapacağı o insanın karakterini gösterir.
– Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz. Herkesi bazen kandırabilirsiniz ama herkesi, her zaman kandıramazsınız.
ABRAHAM LİNCOLN
– Bilmek, karşılaştırmak (mukayese etmek) demektir.
-…Kötülüklerin asıl kaynağı, yenileşme ve ilerlemenin yabancı yasa ve kurumları kabul ve ithal etmeye bağlı olduğuna inanmaktır.
– Bizde yeniden kurmak için yıkmaya, Batı da ise yıkılmaktan korumak için onarmaya çalışılır.
– Dinsizlik denilen şey, Latin dünyasının bir sapkınlığıdır.
– Başka ulusların egemenliği altına giren bir toplum toprağını değil, yasa ve geleneklerini yitirdiği için tutsaktır.
– Batı ülkelerinin toplumsal rahatsızlığı eşitsizlikten, Doğu İslam ülkelerininki ise eşitlikten kaynaklanmaktadır.
– İslam toplumunda yüksek tabakalar demokrasiye, alt tabakalar ise aristokrasiye eğilim göstermektedirler.
Prens SAİD HALİM PAŞA (“Toplumsal Çözülme”)
– Bir köle olarak yaşamaktansa, bir özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir.
YILMAZ GÜNEY
– Burjuva kültürünün demokratlaşmasıyla, niteliği değişmeden çok sayıda insana ulaşıp yaygınlaşmasıyla, “mutlu azınlık kültürü” olmaktan çıkıp, “mutlu çoğunluk” kültürüne dönüşebilir.
T.S. ELİOT
– Dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendilerinde görmesiyle başlar.
– Başarılı bir liderin en önemli işlerinden biri, taraftarlarında muhteşem bir görev yaptıkları hayalini yaratmak suretiyle ölmenin ve öldürmenin acı gerçeğini perdelemektir.
ERİC HOFFER
– Okyanuslar tanrısı, Neptün‘dür. Onun peygamberi, Alfred Mahan‘dır ve yeryüzündeki gerçek tek kilise ise Amerikan Donanması’dır.
HANRY L. STİMSON
– Beşikten mezara niçin gittiğimizi bilseydik, mektepten azad olmuş çocuklar gibi mutlu olurduk.
METTERLİNCH
– Başkalarını yargılamaya başlamadan önce, bazılarının hayata başlarken senin kadar talihli olmadığını unutma
SCOTT FİTZGERALD
– Daha önce hiç olmadığı kadar birinden etkilenmiş olabilirim. Bunu ilk ben söylerim, ilk de senden duymak isterim.
– Türkiye’nin geleceği “Avrupa Birliği” değil, Rusya, Çin ve Hindistan’ın üye olduğu “Şangay İşbirliği Örgütü” yani “Avrasya Topluluğu”dur.
– Kalkınmış ülkeler arasına girmek için, zaman kaybetmeden nükleer enerjiye de geçmeliyiz. Kalkınmış bütün ülkeler, nükleer enerjiye sahiptir.
– Türkiye’nin haini boldur… yüzde on, hain kontenjanı vardır.
ATİLLA İLHAN
– Marxizm, toplumumuzun gerçeklerine uydurulacak yerde, toplumumuzu kafamızdaki yarım yırtık yani aptallığımızın marxizmine uydurmak istemişizdir…Memleketimizde, 50 yıllık Marxizm çabalamalarının içine düşürüldüğü durum, marxizmi tersine çevirdiğimizden ileri gelir…Değişen şartlara göre değişen tedbirler gerekir. Dogmatizm, değişen durumların karşısına eski gerçeklere göre alınmış tedbirlerle çıkmaktır. Dünyada değişmez gerçek yoktur…Batılı toplumlara benzemeyen doğulu toplumlarda durum daha da çapraşık sayılmalı, kesinliklerden, genellemelerden büsbütün kaçınılmalıdır. Bir durumun değiştirilebilmesi için onun genel gerçeklerini bilmek hiçbir işe yaramaz, özelliklerinden yola çıkılmadıkça hiçbir durum işe yaramaz.
– Her ülkenin sosyalistleri, kendi yollarını kendileri bulmak daha açıkçası, kendi sosyalizmlerini kendileri yaratmak zorundadırlar.
KEMAL TAHİR
– Türkiye’de sağ soldur, sol da sağdır.
– Kurtuluş savaşı, emperyalizme karşı kazanılmış bir savaş değildir.
İDRİS KÜÇÜKÖMER
– Sol; ilericidir, enternasyonaldir, devrimcidir, hümanisttir. Bizde ise kendisi gibi düşünmeyene, yaşamayana tahammül edemeyen, “faşist solcular” var.
– Türkiye’nin koskoca bir tarihten, Osmanlıdan koparılarak sadece 80 yıllık bir Cumhuriyet tarihine mahkum edilmesi, herşeyden önce bu ülke insanına haksızlıktır.
– İnsanın istemediği birşeyi yapmaya zorlanmaması, kimseden birşey istiyor durumda olmaması, insana huzur veren, dünyadaki en güzel duygu.
SİNAN ÇETİN
– İhtiyaçlar sınırlı, kaynaklar ise sınırsızdır. İhtiraslar, ihtiyaç değildir.
HAYDAR BAŞ (YTP BAŞKANI)
– İnsanları; ekmek, hürriyet ve emniyet arasında tercih yapmak zorunda bırakmamalı.
RIFAT HİSARCIKLIOĞLU
– Batı, ‘monobilok’ bir yapı değildir, birçok katmanlardan oluşmaktadır.
Uluslarüstü olarak, Batıdan daha iyi bir model yok. Her şeye rağmen demokratik, özgür ve örgütlü yapıların en çok geliştiği yapılar, Batıda bulunmaktadır.
AYŞE HÜR
– Diktatörlük, günahı yasaklasa bile ahlaksızlıktır. Demokrasi, günaha izin verse bile ahlaklıdır. Ancak özgürce yapılan eylem, ahlaklıdır.
– “İyi insan olmak için, müslüman olmak gerekir” değil, “müslüman olabilmek için iyi insan olmak gerekir”.
– Geleceğimizi, geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.
– Savaşa, büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip etmemekte serbestsiniz ama soykırımı unutmayın. Çünkü, unutulan soykırım, tekrarlanır.
– Kuran, “edebiyat” değil “hayat”tır. Ona bir “düşünme tarzı” değil, “yaşama tarzı” olarak bakılır.
– Öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun, ne sana göre ne de başkasına göre.
– Düşmana benzediğin an, savaşmanın anlamı kalmaz.
– Anlayış eksikliğinden, saldırganlığa sadece bir adım vardır.
– Kuran ve İslam, sadece hocalara bırakılamayacak kadar önemlidir.
– Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
– “Sırpların yaptığı katliam ve tecavüzlere sessiz kalmamalıyız” diyenlere; ” onlar bizim öğretmenlerimiz değiller” demiştir.
ALİYA İZZETBEGOVİÇ
– Kiminle savaşıyorsanız, onunla barışırsınız
ALEV ER
– İnsanların çoğunluğu, kendi yeteneklerini abartarak böbürlenirler…Her insan, kazanma şansını olduğundan büyük, kaybetme şansını ise olduğundan küçük görür.
ADAM SMİTH
– Tam bağımsızlık, tam barbarlıktır. Çünkü; güçler dengesi gözetilmez.
– Bireysel özgürlük yoksa tam bağımsızlık da yoktur.
– Hem milliyetçi olacaksınız hem de antiemperyalist bu mümkün değil.
– Batı dışı dünya hakkında Marx ve Engels’in düşünceleri bütünüyle emperyalisttir…ABD’nin, Meksika’nın epeyce toprağını ilhak etmesiyle sonuçlanan savaşı Marx kendi cümleleriyle, “tembel ve çaresiz Meksikalılara karşı uygarlaşmanın lehine bir netice” olarak nitelemiş ve desteklemiştir.
Fransa’nın Cezayir’i işgali de “ilerleme ve uygarlık için önemli ve talihli bir olaydı. Çünkü, Bedeviler bir haydutlar ulusu” idi.
Marx, İngilizlerin Hindistan’ı işgalini de aynı mantıkla desteklemiştir. Çünkü Hint toplumsal hayatı, Marx’ın tabiriyle “değersiz, durağan ve bitkisel” idi.