Archive for the ‘ÖZLÜ SÖZLER – A. CAMUS’ Category

ALBERT CAMUS

Perşembe, Ağustos 14th, 2014

 – Hayatın anlamı sorulduğunda ve bunda bir anlam görülmediğinde “intihar mı etmeliyiz?” yoksa bu anlamsızlığın bir gün değişebileceğine dair umudumuzu korumaya devam mı edeceğiz?…Anlamsız olan ne dünyadadır ne de akılda, ikisinin arasındadır.

– İlk işimiz, umutsuzluğa düşmemektir.

– Pekçok insan, “trajik” ile “umutsuzluğu” birbirine karıştırıyor.

– “Ölüm”, bir istatistik ve devlet işi oldu mu, dünya işleri artık iyi gitmiyor demektir. Ama ölüm soyutlaştı mı, yaşam da soyutlaştı demektir. Bir adamın yaşamını bir ideolojiye kul köle etmek, onu soyutlaştırmak değil de nedir?

 Bu ideolojiler kendilerine, dar kafalarına, budalaca mantıklarına o kadar güveniyorlar ki, dünyanın esenliğini yalnız kendilerinin başa geçmesine ve başkalarının boyun eğmesine bağlı görüyorlar. Oysa bir insana ya da herhangi birşeye boyun eğdirmeyi istemek, onun kısır, sessiz hatta ölü olmasını istemek demektir.

Karşılıklı konuşma olmayan yerde, yaşam da yoktur…Diyaloğun yerini polemik tutmuştur.

– 17. yüzyıl “matematik çağı”, 18. yüzyıl “fizik çağı”, 20. yüzyıl ise “korku çağı”dır.

– Ya zamanla birlikte yaşar ve ölürsün ya da daha yüce bir yaşam uğruna zamanın dışına çıkarsın.

– Tanrı ve insan anlaşmazlığı karşısında, ben insandan yanayım.

– Bu geçici evren içinde, insanca olanın, yalnız insanca olanın daha ateşli bir anlamı vardır.

Ütopya, gerçekle çelişme durumunda olan şeydir. Bu bakımdan kimsenin kimseyi öldürmemesini istemek, tam anlamıyla bir ütopyadır. Ama adam öldürmenin haklı görülmemesini istemek, ütopya olarak çok daha hafiftir.

– Düşüncemizi kurtarmak için, bedenimizin işkencelere katlanması gerekti. Ancak ödediğimiz şey tam anlamıyla bizim olur.

– Öyle mutlu bir arenadır ki Avrupa bizim için, orada batılı insanın dünyaya, tanrılara karşı giriştiği savaş bugün en çalkantılı anına varmıştır.

– Yine de bu dünyanın yüce bir anlamı olmadığına inanıyorum ama onda birşey olduğunu biliyorum. O da insandır. Çünkü, bir anlam arayan tek varlık odur. Bu dünyada hiç değilse insanın gerçeği var ve bizim ödevimiz, onun yazgısına karşı koymasına yardım etmektir. Dünyanın, insandan başka anlamı yoktur. Yaşam anlayışımızı kurtarmak istiyorsak, onu kurtarmak gerekir.