Posts Tagged ‘LORD ACTON’

SİYASİ

Pazar, Ağustos 31st, 2014

LENİN VE İSLAM:

Rusya’da komünist ihtilâli yapıldıktan bir süre sonra Lenin, devlete yön verecek kişilerle özel bir toplantı düzenler. Onlara şu meâlde bir konuşma yapar ve son derece önemli bir teklifte bulunur:

“Yoldaşlar, komünizmin kökleşmesi ve yaşaması için ne yapmak gerektiğini uzun zamandan beri hep düşünegelmişimdir. Benim şimdi size söyleyeceğim şu sözleri sizlere bugün, bu saatte aktarmadan önce defalarca düşündüm, hayli zaman kafa yordum. Sonunda şu kanaate vardım: Bizim komünizm rejmimiz ancak halka iyi bir dini kabul ettirmekle varlığını devam ettirebilir. Din olmazsa, çok geçmeden bu rejim çöker. Marks ‘Din afyondur!’ derken dinin kötü niyetle kullanılmasını kasteder. İyi niyetle kullanılan din, afyonluktan çıkıp eylemciliğe dönüşür, halka beklenmedik bir dinamizm kazandırır. Öte yandan, halk için öbür dünya inancı son derece önemlidir. Bu inanç, insanların daha dürüst ve gayretli olmasına katkıda bulunur.

Yoldaşlar, bizim rejimimiz için en uygun dinin hangisi olabileceği konusunda çok uzun araştırmalar yaptım. Yaptığım inceleme ve araştırmam sonunda İslâm dininin, komünizmle bağdaşabilecek tek din olduğunu gördüm.

 Çünkü bu dinde insanın kardeşine yardım ve paylaşma konusunda başka hiçbir dinde olmayan çok önemli ve son derece dikkat çekici buyruklar var. Meselâ her sene servetten mutlaka ödenmesi gereken ve zorunlu olan bir zekât var. Ayrıca sadaka adı altında zenginlerin yoksullara yardımını ön gören ısrarlı öğütler ve teşvikler var. Yoldaşlar, ben İslâm dininin devletimizin resmî dini olarak kabul edilmesinin bu rejimin devamı ve toplum açısından çok faydalı ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Fakat size bunu hemen kabul edelim demiyorum. Teklifim şu: Sizler altı ay süreyle dünya dinlerini ve özellikle de İslâm’ı iyice araştırın! Altı ay sonra tekrar toplanalım, siz de benim vardığım kanaati edinirseniz, İslâm’ı devletimizin resmi dini olarak ilân edelim ve halkın da bu dine yönelmesini sağlayalım.”

Lenin’in bu hamlesi karşısında batılı devletler ve oryantalistler harekete geçer. Önerileri, konuyla ilgili bir soru metni hazırlanacak ve İslâm makamlarından fetva istenecektir. Ancak bu fetva İstanbul’daki hilâfet makamından değil de, Mısır’daki Ezher Ulemasından alınacaktır. Soru şöyledir: “Yöneticileri Allah’a inanmayan bir devletin, sırf kendi yönetim şeklini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek ve halkın ekonomiye katkısını artırabilmek için İslâm’ı devletin resmî dini olarak kabul etmesi caiz midir?” İngiliz devlet adamlarının da heyecanla ve ellerini oğuşturarak beklediği fetva çok gecikmeden verilir: “Elcevab: Hak din olduğu için değil de, sırf maddî menfaat için halka kabul ettirilecek böyle bir uygulama şer’an asla ve kat’a caiz değildir!” Bu fetvayı haber alan Lenin, derhal yoldaşlarını toplar ve “Ezher tarafından verilen böyle bir fetvadan sonra bizler geniş halk kesimlerine bu dini artık istesek de kabul ettiremeyiz. O yüzden ben teklifimden vazgeçiyorum!” der.

 “France-Islam” adlı dergiden tercüme eden; CEMAL AYDIN

***

– Türkler ve Araplar en zararlı ırklardır, yok edilmeleri gerekir.

ERASMUS (“Deliliğe Methiye”)

– Gerçekliğin olmadığı yerde, her şey mübahtır.

HASAN SABBAH

– Bir memleket küfür ile abad olur ama zulüm ile olmaz.

MAVERDİ

– Devletin dini, adalettir.

Hz. ALİ

– Adalet ancak gerçeklerden, mutluluk ancak adaletten doğabilir.

EMİLE ZOLA

– Dünyadaki adaletsizlik, eşitsizliktir.

DALAİ LAMA

– Yumurtalar kırılmadan, omlet olmaz.

LENİN

– Ateşe saygı duyana kadar, kaç kere yanmanız gerekiyor.

NİKİTA KRUŞÇEV

– Sevilmekten çok, korkulmak (hükümdar için) daha güvenlidir. Çünkü, insanların çoğu nankör, ikiyüzlü, korkak ve açgözlüdür. Siz başarılı oldukça, sizin yanınızda  olurlar.

– Aralarında bir kaç akıllı çıksa bile halkın büyük çoğunluğu ahmak, yarı cahil ve korkaktır. Ahmakları ve korkakları yönetmekse kolaydır. Bu ahmaklık, korkaklık ve çıkarcılık, insanların çoğunluğunun iktidardan yana olmasını sağlar. Çoğunluk için güçlü olan, haklıdır. İktidar sahiplerine yanaşmak, dalkavukluk etmek yaygın bir eğilimdir. İktidarın dürüstlük ve erdem söylemi ardındaki haksızlıklarını, dile getirebilecek bir kaç kişi çıksa bile böyle bir azınlığın, iktidarı koruyan asker ve polisler karşısında bir gücü ve ağırlığı olmayacaktır. İnsanların çoğu barış içinde yaşamayı, kendi ilgi ve çıkarları için harekete geçmeyi yeğleyecekleri için, iktidara genel bir muhalefet ve karşı çıkış kolay bir şekilde ortaya çıkmayacaktır. İnsanların çoğunluğunu manipüle etmek ve iktidarın istemleri doğrultusunda harekete geçirmek kolaydır. Verilen sözleri yerine getirmemek, yapılamayan işler için gerekçe bulmak kolaydır. Çoğunluğu ahmak ve unutkan olan halk, kendi küçük çıkarları için her şeye inanmaya hazırdır.

 MACHİAVELLİ

– İnsanlar sizi sadece, aynı yerden canı yandıkları zaman anlarlar.

MARCUS AERELİUS

– İnsanoğlunun hiçbir icadı, “para” kadar fesat olmamıştır.

SOFOKLES

– Zafer için acele edenin, yenileceği garantidir.

XIV. LUİ

– Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyor.

– Kendimizi bilmediğimiz için, dünyayı da anlamıyoruz.

AHMET HAMDİ TANPINAR

– Siyasetçi gelecek seçimleri, devlet adamı ise gelecek nesilleri düşünür. (ANONİM)

– Temsilde ve itibarda israf olmaz. (ANONİM)

– Bazı doğrular vardır, kişinin yanlışlarını yok sayar, bazı yanlışlar da vardır, o kişinin hiç bir doğrusunu görmezsin. (ANONİM)

      ****

– Petrolü kontrol ederseniz ülkeleri, gıdayı  kontrol ederseniz insanları yönetirsiniz.

– Stratejik bir operasyonun başarısı, nasıl  başladığı ile değil, nasıl  sonuçlandığı ile  ölçülür.

– Bir uçak gemisi, yüzbin ton diplomasi demektir.

-Biz Amerika olarak neden güçlüyüz, biliyor musunuz? Bizler içimizdeki hainleri hemen öldürürüz. Dünyanın birçok ülkesindeki hainleri ise önce kahraman yapar sonra da önemli yerlere getiririz.

– Dünya İmparatorluğu kurmak istiyorsanız, Anadoluyu kontrol etmelisiniz.

HENRY KİSSİNGER

– Daha azını alabilmek için, daha fazlasını istemek gerekir.

KIZIL TUGAYLAR

– Denizlere hakim olan, dünyaya hakim olur. Suyu yöneten, karayı da yönetir.

BARBAROS HAYRETTİN PAŞA (HIZIR REİS)

– Yaşama hakkın, mücadele gücün kadardır.

“BARBOROS” ORUÇ REİS (Barbaros = Barba Rossa; kızıl sakal)

– Beylik makamı, ihtiras makamı değil, yüce Rabbimin ademoğluna verdiği ağır bir yüktür.

ARTUK BEY(“Diriliş” filminden)

– Hayali olmayanın, istikbali de yoktur.

– Cenk, ölmekle değil, düşmanlarımıza benzediğimiz gün kaybedilir.

ERTUĞRUL (“Diriliş” filminden)

– Aklı öldürürsen, ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün, adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün, devlet  de ölür.

FATİH SULTAN MEHMET

– En büyük suçlar, zorunlu olanı değil de fazlasını elde etmek için işlenir.

ARİSTOTELES

– Geleceğe güven, geçmişten kopmayı gerektirir.

– İnsanın gelişimi, tanrının yerine kendisini koyabilme çizgisindedir.

– Tanrı, sıradan insan entellektüelizminin göğe yansımasıdır.

– Tanrı, insan yaratılarının en kutsal olanıdır.

YALÇIN KÜÇÜK

 – Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama çok basit bir şeyi, kardeşçesine yaşamayı unuttuk.

– Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michalengelo’nun resim yaptığı, Bethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürülsün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, “burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş” desin.

MARTİN LUTHER KİNG

 – Bizler önemli işler yapmak için uğraşırken, şimdikiler sadece önemli olmak için çalışıyorlar.

MARGARET THATCHER

– Mutlu ülkelerde hükümet halktan korkar, mutsuz ülkeler de ise halk hükümetten korkar.

POPOVİC (“CANVAS” Lideri)

Minnettarlık, köpeklerin alışkanlığıdır.

– İki şeyden taviz verilmez; Moskova ve ordu.

– En büyük hatalarımdan birisi; imzaladığımız “Güvenlik İşbirliği Antlaşması”na Hitler’in sadık kalacağını düşünmemdir.

– Bir insanın ölümü dramatik, binlercesinin ki trajik, bir milyonun ölümü ise istatistiktir.

– Sovyet ordusunda geri çekilmek, ileri gitmekten daha çok yürek ister.

STALİN

– Düşmanını tamamen yok edersen, gün gelir kendi ellerinle yeniden yaratmak zorunda kalırsın.

– Kibir ve aptallık, aynı ağacın meyvesidir.

Atatürk, bir ulusun bütün araçlarından yoksun bırakılsa bile kendini kurtaracak araçları yaratabileceğini öğreten bir liderdir. Onun ilk talebesi Mussolini‘dir, ikinci talebesi de benim.

– İnsafsız olabiliriz ama Almanya’yı kurtardığımızda, dünya insaflı bir yer olacak.

Adaletsiz olabiliriz ama Almanya’yı kurtardığımızda, dünyaya adalet gelecek.

Ahlaksız olabiliriz ama Alman vatandaşlarını kurtardığımızda, dünya daha ahlaklı bir yer olacak.

HİTLER

– Yalan olduğu ortaya çıksa bile her seferinde daha büyüğünü söyleyin. Bir yalanı ne kadar çok söylerseniz, gerçeğe dönüşür.

JOSPEH GOEBBELS (Nazi Propaganda bakanı)

– Kriz anında “politik doğruculuk” yapılmaz, ya bizdensin ya onlardan. Bu kadar basit.

ABDURRAHİM BOYNUKALIN (AKP M.V.)

Gerçek bir taş kadar sert, bir gonca kadar yumuşaktır.

– Uğrunda ölebileceğim pek çok dava var ama uğrunda insan öldürebileceğim tek bir dava bile yok.

– Önce seni görmezden gelirler, sonra alay ederler sonra seninle savaşırlar, sonunda sen kazanırsın.

– Zayıf insanlar affedemezler. Bağışlamak, güçlü olanların erdemidir.

GANDİ

– Hiçbir şey, gerçeğin ötesine geçemez.

GENERAL MacARTUR

– Dünyayı büyüsünden kurtarmak gerekir.

MAX WEBER

Kurtlarla beraber parçalayıp, kuzuyla ağlıyorlar.

ASLI KAZAN

İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır.

LORD ACTON

– Din ile devlet (siyaset) kardeştir.

FARS ATASÖZÜ

-Demokrasi, iki kurtla bir kuzunun öğle yemeğinde ne yeneceğini oylamasıdır. Özgürlük ise tam teçhizatlı bir kuzunun oylamaya karşı çıkmasıdır.

– Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır; hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.

– Küçük işlerle uğraşanlar, çoğu zaman büyük işleri göremeyecek hale gelirler.

BENJAMİN FRANKLİN

– Unut ki, bağışlamak zorunda kalmayasın.

EBNER

Affetmek ve unutmak, iyi kişilerin intikamıdır.

SCHİLLER

Merhamet, acımak değildir. Acıyı hissetmek ve anlamaktır.

– Suçludan öç almak adalet, onu bağışlamak fazilettir.

ANONİM

-Adalet, kıskançlıktan doğar, kendinde olmayanı olandan daha güçlüden almayı istemektir.

– Düzen, tereddüt ve kararsızlığın bir tür tekrarlanma takıntısıdır.

FREUD

– Hukuk, iktidarın fahişesidir.

M.A.BAKUNİN

– Bu kadar cehalet, ancak tahsille mümkün olur.

– Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir.

Türkiye’de aydın geçinenler, “doğuya doğru” seyreden bir geminin güvertesinde, “batı yönünde” koşturarak batılılaştıklarını sanırlar.

CELAL YALINIZ (SAKALLI CELAL)

– Demokrasilerde halk, bütün yanlışları denedikten sonra doğruyu bulur.

-Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir.

– Ne kadar geriye bakabilirseniz, ileriyi o kadar iyi görürseniz.

– Dün ile bugün arasında bir kavga çıkarsa, yarını kaybederiz.

-Türkiye, bir güç tespit edilerek hristiyan batının emrinde kullanılmalıdır. Ortadoğuda ve İslam dünyasında, Osmanlının boşluğunu doldurmasına asla izin verilmemelidir. Güçlenince ekonomik krizler, iç siyasi kavgalar hatta iç savaşlarla, bütün çareler tükenirse komşularıyla savaşa iterek güçlenmesi önlenmelidir.

– Dehalar yüzyılda bir gelir, o da (M. Kemal) maalesef Türklere nasip olmuştur.

– Bugün size kan, gözyaşı ve alın terinden başka bir şey vaat edemem ancak bunları göze alırsak sonunda zafer bizim olacaktır.

– Yangınla itfaiyeci karşı karşıya geldiğinde, ben her zaman itfaiyecinin yanında taraf olurum.

W. CHURCHİLL

– Yeni bir dünya düzeni kurulur, Türkiye orada yerini alır.

– Savaşın galibi yoktur, meydanı en son kim terk ederse o galiptir…

– Büyük devletlerle ilişki içinde olmak, ayıyla yatağa girmeye benzer. Uyurken bile gözünün biri açık olacak.

– Küçükler “emir aldık” der, büyükler “disiplin kalmadı” der.

– Devlet meseleleri, rakı masasında konuşulmaz.

– Eğer bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesaret sahibi değiller ise o memleketin kurtulma ümidi yoktur.

– Biri kızınca diğeri susuyorsa, o evlilik devam eder.

– Ben, sizi belki aç bıraktım ama babasız bırakmadım.

– Yaşlanınca hafıza yavaşlar ama kavrayış da artar.

– Sizin için “istikbal” olan şeyler, benim için “mazi”dir.

İSMET İNÖNÜ

– Ölümlü bir kader paylaşan insanların, birbirlerine fazla kızmalarının bir anlamı yoktur.

– Negatif konularda demokratik hak olmaz, oylama da yapılmaz.

ERDAL İNÖNÜ

– Bir milleti yok  etmek isterseniz askeri istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla manevi değerlerini, ahlakını soysuzlaştırmak kafidir.

– Siyaset, hayattır.

– Şark, oturup beklemenin yeridir.

PEYAMİ SAFA

– En çok istediğinden vazgeçersen uzlaşmak istiyorsun, vazgeçemezsen uzlaşmak istemiyorsun demektir.

MUHARREM İNCE

– Bizdeki muhalefet, hükümeti düşürmek için, “vatan”ı bile düşürür.

NECİP FAZIL

– Parayı kontrol eden “din”i, her ikisini de kontrol eden “siyaset”i belirler.

RAMAZAN KURTOĞLU

– Sıkıp içinizi boşaltacağız, sonra da kendimizle dolduracağız.

– Medyayı kontrol eden, beyni de kontrol eder.

GEORGE ORWELL

– Zihinleri kontrol eden, dünyayı kontrol eder.

JİM KEİTH

– Vatanseverlik, alçakların son kalesidir.

SAMUEL JOHNSON

– Savaş, generallere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.

GEORGES CLEMENCEAU

– Bir ülkeye diktayı yapanlar değil, “boyun eğenler” getirir.

– Sizin yüksekliğiniz, bizim eğilmişliğimizdendir.

BÜLENT ECEVİT

– İşinize dans ederek gitmiyorsanız, o işte başarılı olmanız mümkün değildir.

– İtibar; yirmi yılda kazanılır, beş dakikada kaybedilir.

WARREN BUFFET

– Önemli olan kedinin rengi yani ak ya da kara olması değil, fareyi yakalamasıdır.

– İnsanların sosyal varlığı, düşüncelerini tayin eder. Öncü sınıfı temsil eden doğru düşünceler, yığınların içine girer girmez toplumu ve dünyayı değiştiren maddi bir kuvvet olabilirler.

– Herşeyi değiştiren, acıdan ve ölümden korkmayan bir nesil yetişecek.

– İktidar, silahların gölgesinde yeşerir.

MAO

– Dünya, iki hükümdar için küçüktür. Gökte nasıl bir tek tanrı varsa yerde de tek bir hükümdar olmalıdır.

TİMUR

– Herkes güçlüklere karşı göğüs gerebilir ancak, eline güç geçirdiğinde ne yapacağı o insanın karakterini gösterir.

– Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz. Herkesi bazen kandırabilirsiniz ama herkesi, her zaman kandıramazsınız.

ABRAHAM LİNCOLN

 – Bilmek, karşılaştırmak (mukayese etmek) demektir.

-…Kötülüklerin asıl kaynağı, yenileşme ve ilerlemenin yabancı yasa ve kurumları kabul ve ithal etmeye bağlı olduğuna inanmaktır.

– Bizde yeniden kurmak için yıkmaya, Batı da ise yıkılmaktan korumak için onarmaya çalışılır.

– Dinsizlik denilen şey, Latin dünyasının bir sapkınlığıdır.

– Başka ulusların egemenliği altına giren bir toplum toprağını değil, yasa ve geleneklerini yitirdiği için tutsaktır.

– Batı ülkelerinin toplumsal rahatsızlığı eşitsizlikten, Doğu İslam ülkelerininki ise eşitlikten kaynaklanmaktadır.

– İslam toplumunda yüksek tabakalar demokrasiye, alt tabakalar ise aristokrasiye eğilim göstermektedirler.

Prens SAİD HALİM PAŞA (“Toplumsal Çözülme”)

– Bir köle olarak yaşamaktansa, bir özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir.

YILMAZ GÜNEY

– Burjuva kültürünün demokratlaşmasıyla, niteliği değişmeden çok sayıda insana ulaşıp yaygınlaşmasıyla, “mutlu azınlık kültürü” olmaktan çıkıp, “mutlu çoğunluk” kültürüne dönüşebilir.

T.S. ELİOT

– Dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendilerinde görmesiyle başlar.

– Başarılı bir liderin en önemli işlerinden biri, taraftarlarında muhteşem bir görev yaptıkları hayalini yaratmak suretiyle ölmenin ve öldürmenin acı gerçeğini perdelemektir.

ERİC HOFFER

Okyanuslar tanrısı, Neptündür. Onun peygamberi, Alfred Mahan‘dır ve yeryüzündeki gerçek tek kilise ise Amerikan Donanması’dır.

HANRY L. STİMSON

– Beşikten mezara niçin gittiğimizi bilseydik, mektepten azad olmuş çocuklar gibi mutlu olurduk.

METTERLİNCH

– Başkalarını yargılamaya başlamadan önce, bazılarının hayata başlarken senin kadar talihli olmadığını unutma

SCOTT FİTZGERALD

– Daha önce hiç olmadığı kadar birinden etkilenmiş olabilirim. Bunu ilk ben söylerim, ilk de senden duymak isterim.

– Türkiye’nin geleceği “Avrupa Birliği” değil, Rusya, Çin ve Hindistan’ın üye olduğu “Şangay İşbirliği Örgütü” yani “Avrasya Topluluğu”dur.

– Kalkınmış ülkeler arasına girmek için, zaman kaybetmeden nükleer enerjiye de geçmeliyiz. Kalkınmış bütün ülkeler, nükleer enerjiye sahiptir.

Türkiye’nin haini boldur… yüzde on, hain kontenjanı vardır.

ATİLLA İLHAN

Marxizm, toplumumuzun gerçeklerine uydurulacak yerde, toplumumuzu kafamızdaki yarım yırtık yani aptallığımızın marxizmine uydurmak istemişizdir…Memleketimizde, 50 yıllık Marxizm çabalamalarının içine düşürüldüğü durum, marxizmi tersine çevirdiğimizden ileri gelir…Değişen şartlara göre değişen tedbirler gerekir. Dogmatizm, değişen durumların karşısına eski gerçeklere göre alınmış tedbirlerle çıkmaktır. Dünyada değişmez gerçek yoktur…Batılı toplumlara benzemeyen doğulu toplumlarda durum daha da çapraşık sayılmalı, kesinliklerden, genellemelerden büsbütün kaçınılmalıdır. Bir durumun değiştirilebilmesi için onun genel gerçeklerini bilmek hiçbir işe yaramaz, özelliklerinden yola çıkılmadıkça hiçbir durum işe yaramaz.

Her ülkenin sosyalistleri, kendi yollarını kendileri bulmak daha açıkçası, kendi sosyalizmlerini kendileri yaratmak zorundadırlar.

KEMAL TAHİR

– Türkiye’de sağ soldur, sol da sağdır.

Kurtuluş savaşı, emperyalizme karşı kazanılmış bir savaş değildir.

İDRİS KÜÇÜKÖMER

Sol; ilericidir, enternasyonaldir, devrimcidir, hümanisttir. Bizde ise kendisi gibi düşünmeyene, yaşamayana tahammül edemeyen, “faşist solcular” var.

– Türkiye’nin koskoca bir tarihten, Osmanlıdan koparılarak sadece 80 yıllık bir Cumhuriyet tarihine mahkum edilmesi, herşeyden önce bu ülke insanına haksızlıktır.

– İnsanın istemediği birşeyi yapmaya zorlanmaması, kimseden birşey istiyor durumda olmaması, insana huzur veren, dünyadaki en güzel duygu.

SİNAN ÇETİN

İhtiyaçlar sınırlı, kaynaklar ise sınırsızdır. İhtiraslar, ihtiyaç değildir.

HAYDAR BAŞ (YTP BAŞKANI)

– İnsanları; ekmek, hürriyet ve emniyet arasında tercih yapmak zorunda bırakmamalı.

RIFAT HİSARCIKLIOĞLU

– Batı, ‘monobilok’ bir yapı değildir, birçok katmanlardan oluşmaktadır.

Uluslarüstü olarak, Batıdan daha iyi bir model yok. Her şeye rağmen demokratik, özgür ve örgütlü yapıların en çok geliştiği yapılar, Batıda bulunmaktadır.

AYŞE HÜR

Diktatörlük, günahı yasaklasa bile ahlaksızlıktır. Demokrasi, günaha izin verse bile ahlaklıdır. Ancak özgürce yapılan eylem, ahlaklıdır.

– “İyi insan olmak için, müslüman olmak gerekir” değil, “müslüman olabilmek için iyi insan olmak gerekir”.

– Geleceğimizi, geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.

– Savaşa, büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip etmemekte serbestsiniz ama soykırımı unutmayın. Çünkü, unutulan soykırım, tekrarlanır.

Kuran, “edebiyat” değil “hayat”tır. Ona bir “düşünme tarzı” değil, “yaşama tarzı” olarak bakılır.

– Öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun, ne sana göre ne de başkasına göre.

– Düşmana benzediğin an, savaşmanın anlamı kalmaz.

– Anlayış eksikliğinden, saldırganlığa sadece bir adım vardır.

– Kuran ve İslam, sadece hocalara bırakılamayacak kadar önemlidir.

– Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.

– “Sırpların yaptığı katliam ve tecavüzlere sessiz kalmamalıyız” diyenlere; ” onlar bizim öğretmenlerimiz değiller” demiştir.

ALİYA İZZETBEGOVİÇ

– Kiminle savaşıyorsanız, onunla barışırsınız

ALEV ER

– İnsanların çoğunluğu, kendi yeteneklerini abartarak böbürlenirler…Her insan, kazanma şansını olduğundan büyük, kaybetme şansını ise olduğundan küçük görür.

ADAM SMİTH

Tam bağımsızlık, tam barbarlıktır. Çünkü; güçler dengesi gözetilmez.

– Bireysel özgürlük yoksa tam bağımsızlık da yoktur.

– Hem milliyetçi olacaksınız hem de antiemperyalist bu mümkün değil.

– Batı dışı dünya hakkında Marx ve Engels’in düşünceleri bütünüyle emperyalisttir…ABD’nin, Meksika’nın epeyce toprağını ilhak etmesiyle sonuçlanan savaşı Marx kendi cümleleriyle, “tembel ve çaresiz Meksikalılara karşı uygarlaşmanın lehine bir netice” olarak nitelemiş ve desteklemiştir.

Fransa’nın Cezayir’i işgali de “ilerleme ve uygarlık için önemli ve talihli bir olaydı. Çünkü, Bedeviler bir haydutlar ulusu” idi.

Marx, İngilizlerin Hindistan’ı işgalini de aynı mantıkla desteklemiştir. Çünkü Hint toplumsal hayatı, Marx’ın tabiriyle “değersiz, durağan ve bitkisel” idi.

RASİM OZAN KÜTAHYALI

ÖZLÜ SÖZLER – SOLDAN

Salı, Ekim 26th, 2010

– Faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşurlar.

BERTOLT BRECHT

– Kitleleri harekete geçirmek için, mitlere ihtiyaç vardır.

G. SOREL

– Tek temel ve mümkün olan “sosyalizm”, seçkin insan türünün sosyalleşmesidir.

– Yirmisinde solcu olmayan eşektir, kırkında solcu kalan şeddeli eşektir.

– Doğruları biliyorsan, yalanları dinlemek eğlencelidir.

-Altın kural şudur; herhangi bir altın kural yoktur. 

– Özür dileyerek, yakınlık göstererek ve son arzularında cömert davranarak, suçluları ve soysuzları idam edip ortadan kaldırmalıyız.

BERNARD SHAW 

– Devlete ihtiyaç yoktur…Devlet tarafından yapılan sömürü daima yöneticiler ve ücretli köleler anlamına gelir. Bizler insanın insana hükümet etmesini, insanın insanı sömürmesinden daha fazla arzulamıyoruz. Sosyalizm, hükümetçiliğin karşıtıdır….bizler bu birliklerin…demokratik ve toplumsal cumhuriyetin ortak bağında birleşecek engin bir birlikler ve gruplar federasyonunun ilk bileşenleri olmasını arzuluyoruz.

PROUDHON

– Ben toplumsal refahın ve özellikle de toprağın, toplumsal tasfiye anlamında kollektifleştirilmesi için oy kullanacağım. Toplumsal tasfiyeden, bugün olduğu üzere mülkiyetin yaptırımcısı ve yegane garantörü olan kanuni ve siyasi “devlet”in lağvedilmesiyle, şu anda mülk sahipleri olanların tamamen mülksüzleştirilmesini anlıyorum… tüm daha büyük hoşnutluklarıyla birlikte, komünlerin solidarasyonunu destekliyorum…çünkü böylesi solidarasyon aşağıdan yukarıya bir toplum örgütlenmesini içermektedir.

BAKUNİN

– Anarşinin kaynağı, devlettir.

PASCAL

– Herkes aynı fikirde olursa, toplumda gelişme olmaz.

– Bütün insanlar eşit yaratılmışlardır. Onları yaratan tanrı, kendilerine vazgeçilmez bazı haklar vermiştir. Bu haklar arasında; yaşama, özgürlük ve refahını arama hakları yer alır. Bu hakları korumak için, insanlar arasında meşru iktidar, hak ve yetkilerini yönetilenin rızasından alan hükümetler kurulmuştur. herhangi bir hükümet şekli, bu amaçları tahrip eder bir nitelik kazanırsa, onu değiştirmek veya kaldırmak ve temelleri kendi güvenlik ve refahlarını sağlamaya en uygun görünecek ilkeler üzerine dayanan, güç ve yetkiyi aynı amaçla örgütleyen yeni bir hükümet kurmak, o halkın hakkıdır.

THOMAS JEFFERSON

– Esas olan, kuvvetler ayrılığıdır (yasama, yürütme, yargı).

MONTESQUİEU

– İnsan, özgür doğar ama hayatın her anında zincire mahkum edilir.

 – Bütün kavgaların, felaketlerin, tüm kötülüklerin anası;özel mülkiyet”tir. Özel mülkiyetin olmadığı yerde haksızlık da yoktur.

– Esas olan, kuvvetler birliğidir yani yasama, yürütme ve yargının aynı erkte olmasıdır.

J.J. ROUSSEAU

MARX:

Tarihi yapan, insandır…

– Alt yapı, üst yapıyı belirler…

İnsanlık tarihi, sınıf çelişkisinden ibarettir.

Komünizmin önündeki engel, burjuvazinin eksikliğidir.

– “Din”, toplumun afyonudur.

– İnsan, ne üretirse ona yabancılaşır.

– Toplumsal reformlar, güçlünün zayıflığından ötürü değil, zayıfın gücünden ötürü gerçekleşir.

Kapitalist, kendisinin kapitalist olmasından sorumlu değildir ama ilişkilerin kurulmasına yardımcı olduğu için sorumludur

– Bir memleket iki şekilde talan edilir; “düşmanlar” ve bizzat o ülkenin kendi “maliyesi” tarafından.

– Fatih ülkeler, fethettikleri ülkelerin etkisi altına girerler. 

– Zorun güzelliği, doğallığındadır.

– İşçilerin vatanı yoktur.

– Gelecek için bir program geliştiren insan, devrimcidir.

– Mülkiyet, hırsızlıktır.

– Marx 1850’de “din; ruhsuz bir dünyanın ruhu, ezilenlerin haykırışı, kalpsiz bir dünyanın kalbidir. Din, kitlelerin afyonudur” der. O zamanlar insanların acılarını azaltsın diye “afyon” yutturuyorlar. Bunu Marx, “din uyuşturucudur” demiş gibi lanse etmeye çalışıyorlar, bu sözü bu manada yorumluyorlar. Aslında o bu sözü ile dini övmektedir. Din için, “ruhsuz bir dünyanın ruhu”, insanlar için dinden başka teselli edici bir çözüm kalmamıştır diyor.

ÖMER LAÇİNER

  Devlet, tanrının dünya üzerindeki yürüyüşüdür.

– Sanat, bir fikir hareketidir.

– Bir insanın  sana neler verebileceği değil, senin için nelerden vazgeçeceği önemlidir. 

 HEGEL

Faşizm, bir dindir.

MUSSOLİNİ

– Şüphelendiğini öldür. Devrim, her şeyden önce gelir.

– İktidarın, olgun bir meyve gibi ellerine düşmesini bekleyenlerin bekleyişi, hep sürecektir.

– “Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakabileceğin en iyi miras dürüstlüktür.”
– Ne kadar farklı olursa olsun, sana ait olmayana tenezzül etme ve ne kadar basit olursa olsun, senin olmayandan asla vazgeçme.
– Arkamdan konuşmaya devam et. Çünkü, karşıma çıkacak kadar büyük değilsin!
CHE GUEVERA
– Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin ve arkandan konuşana da darılma, onu adam yerine koyan sensin.

GORKİ

Muhafazakarlık, tedavi edilebilir bir hastalıktır.

M. LERNER

Beyaz ırk, insanlık tarihinin kanseridir.

S. SONTAG

Avrupa projesi, bir medeniyet projesidir.

W. MARTENS

Kemalizm, laik bir dindir.

Prof. Dr. ALTAN GÖKALP

Solculuk, en ileri üretim biçimlerine sahip çıkmaktır. En ileri üretim biçimi, insanın refahını ve özgürlüğünü pekiştirir.

– Devletin herkese eşit mesafede hizmet verebilmesi için, “devletin ideolojisiz olması” gerekir. Birileri “din devleti” peşinde koşarsa, birileri de “askeri devlet” peşinde koşar.

 – Devletçilik, toplumların zenginleşmesini sağlayamıyor aksine bürokrasinin ve devletin bir soygun batağına düşmesine yol açıyor…

 – Sol; ırka değil bizatihi insana, ulus-devlet anlayışına değil; ‘evrenselleşmeye’, kültürlerin zıtlaşmasına değil; küreselleşmeye sahip çıkan bir kimliğe bürünüyor.

 ‘İçe kapalı anlayış’; ekonomide dünyaya kapalılık, bölgesel ekonomik ittifaklara karşı çıkmak da ‘faşizmin yeni yüzü’ olarak görülüyor.

 Sol, serbest değişimi, ekonomik ittifakları, dünyaya açılmayı savunuyor.

 Liberalizm, bireyin özgürlüğünü, devlet karşısında bireyin korunmasını amaçlayan bir düşünce biçimidir. Odağı bireydir, birey ve onun özgürlüğü için vardır.

 Marksizm de evrenin değişimini araştıran, toplumsal dinamiklerin kaynaklarını irdeleyen bir felsefedir, değişim bilimidir.

 – Dünyayı değiştirmek isteyen Marksistlerin hedefleriyle, bu liberal değişim çelişmiyor çakışıyor.

 – Sanayileşme dönemi bitiyor…Ulus-devlet dönüşüyor…Sosyolojik yapı değişiyor…Daha önce Marksizm ile liberalizm çatışırken şimdi benzerlikleri ön plana çıkmakta…

 Marksizm de hümanizma var…Liberalizmde de bireyin üstünlüğü…İkisi de mümkün olduğunca “az devlet” peşinde. Bu yeniçağ aynı zamanda yeni bir sentez çağı, marksizmle liberalizmi evlendirecek bir çağ.

 …Yaşamın akışındaki değişim ve dönüşümü marksist bir yöntemle ele alan ve piyasa ekonomisini de zenginleşmenin tek gerçek reçetesi olarak kabul eden bir anlayış…Hayata bakarken Marksist…Ekonomiye bakarken liberal…Yaşamı kavramaya çabalarken de “marksist-liberal”…

 MEHMET ALTAN

– Kuran’dan asla kapitalizm çıkmaz, “abdestli kapitalizm” hiç çıkmaz. Müslüman antikapitalisttir, çünkü “mülk Allah’ındır”. Bütün kötülüklerin başı özel mülkiyettir. Kuran-ı Kerim‘den illa bir ekonomik düzen çıkarılacaksa, çağımızdaki kavramları kullanarak söylersek, sosyalizme eğilimlidir. Ahlaki ve dini bir sosyalizm çıkar. İslamın siyasi, politik duruşu sol bir duruştur, sağcı değil.

İHSAN ELİAÇIK

– Batı dışı dünya hakkında Marx ve Engels‘in düşünceleri bütünüyle emperyalisttir…ABD‘nin, Meksika‘nın epeyce toprağını ilhak etmesiyle sonuçlanan savaşı Marx kendi cümleleriyle, “tembel ve çaresiz Meksikalılara karşı uygarlaşmanın lehine bir netice” olarak nitelemiş ve desteklemiştir.

Fransa‘nın Cezayir‘i işgali de “ilerleme ve uygarlık için önemli ve talihli bir olay”dı. Çünkü, “Bedeviler bir haydutlar ulusu” idi.

Marx, İngilizlerin Hindistan‘ı işgalini de aynı mantıkla desteklemiştir. Çünkü Hint toplumsal hayatı, Marx’ın tabiriyle “değersiz, durağan ve bitkisel” idi.

 RASİM OZAN KÜTAHYALI

      – İhtiyaç, icadın anasıdır.

                   Felsefe, mantık ve diyalektikten oluşur.

 – Erkek burjuvazidir, karısıysa proleteryayı temsil eder.

– Ne mutlu o yoksullara ki, öteki dünya onlarındır ve er ya da geç bu dünyada onların olacaktır.  

ENGELS

  – Az gelişmiş toplumlarda “ordu”, kendi halkına karşı kullanılmak için vardır. 

 – Her devrimin temel sorunu, “iktidar” olmak içindir.

– Yumurtalar kırılmadan, omlet” (devrim) olmaz.

– Ne kadar kötü olursa, o kadar iyidir.

LENİN

– Filozofun gerçek işlevi; dünyayı değiştirmek değil, onu anlamaktır.

Sosyalizmin bana göre arzu edilir bir tarafı yok. Çünkü, hiçbir özgürlük vermiyor, bir bilginin engelsizce edinilmesine izin vermiyor. Dogmacılığı teşvik ediyor. Bir düşünceyi yaymak için baskı kullanılmasını öneriyor. Ben ki eski liberalim, onun yapıp ettikleri çoğu kez pek az hoşuma gidiyor.

– Orta halli bir Rus, Stalin zamanında çarlık zamanına göre daha az mutluydu.

– Lenin kendisi için değil de bir inancı cisimlendirmek için ortaya çıkmıştı. Fakat inancı çok dar göründü bana. Marxçı yörüngenin dışında hiç mi hiç düşünemeyen bir “bağnaz” gördüm ben onda.

– Lenin’in bir “proleter” sayıldığı fakat dilenciler, yiyecek bir lokması olmayan zavallılar için “burjuvazinin uşakları” deniyordu.

B. RUSSELL

   G.V.PLEKHANOV:

 Formel mantık, realitede geçer değildir. Hareket, ayniyet ve çelişmezlik prensibine tabi değildir. Çünkü; madde hareketsiz, hareketsiz de madde olmaz. Bütün alemin esası bu hareketli maddedir. Hareket halindeki bir cisim, aynı zamanda hem burada hem de başka yerdedir..Hem vardır hem de yoktur. Bizzat bu değişmenin varlığı, gerçekte çelişmezlik mantığı yerine, çelişme mantığı veya diyalektiğin cari olduğunu gösterir.

 Ya formel mantık doğrudur, o zaman realiteyi inkar etmeli ya da realite doğrudur, o zaman da formel mantık ilkelerinin geçerliliği yoktur.

 Eğer mantığımız doğruysa, Zenon gibi “hareketi” inkar etmemiz gerekir.

…/…

– İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır.

LORD ACTON

– “Minnettarlık”, köpeklerin alışkanlığıdır.

– İki şeyden taviz verilmez; vatan ve ordu.

– En büyük hatalarımdan birisi; imzaladığımız “Güvenlik İşbirliği Antlaşması”na Hitler’in sadık kalacağını düşünmemdir. 

– Bir insanın ölümü trajik, binlercesininki dramatik, bir milyonun ölümü ise istatistiktir.

– “Benim kör, küçük kediciklerim bensiz ne yapacaksınız?”

– Hedefini belirle, kovala, yakala ve yoket. Dünyada bundan daha güzel birşey yoktur.

– Dişini ne kadar gösterirsen o kadar iyidir.

STALİN

– Bir köle olarak yaşamaktansa, bir “özgürlük savaşçısı” olarak ölmek daha iyidir.

  YILMAZ GÜNEY

– Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz.

– Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.

UĞUR MUMCU

– En tehlikeli yönetim, hem cahil hem cesaretli olanların yönetimidir.

ERTUĞRUL GÜNAY

– Düşündüğünü söylemeye korkmaya başladı mı kişi, düşünmekten de korkmaya başlar.

VEDAT TÜRKALİ

– Bilinç, baskıdan doğar.

– Sömürü düzenine karşı çıkmak için; sosyalist/ marksist olmak, ulusunu, halkını sevmek için; ırkçı/milliyetçi olmak, adil bir insan olmak için de ahlakçı/dinci olmak zorunluluğu yoktur. Dahası bu türden yaklaşımlar; sınıfsal, etnik ve dogmatik bir tutum içinde sorunları çözen değil, derinleştiren bir anlayıştır.

– Eşitlik, “eşitler” arasındadır. Eşit olmayanları eşitlemeye çalışmak, eşit olmayanların sömürüsüne dönüşür.

– Din ve ideoloji; bilim öncesi, “ahlakçı” öğretilerdir.

AHMET AĞI

    Marxizm, toplumumuzun gerçeklerine uydurulacak yerde, toplumumuzu kafamızdaki yarım yırtık yani aptallığımızın marxizmine uydurmak istemişizdir…Memleketimizde, 50 yıllık marxizm çabalamalarının içine düşürüldüğü durum, marxizmi tersine çevirdiğimizden ileri gelir…Değişen şartlara göre değişen tedbirler gerekir. Dogmatizm, değişen durumların karşısına eski gerçeklere göre alınmış tedbirlerle çıkmaktır. Dünyada değişmez gerçek yoktur…Batılı toplumlara benzemeyen doğulu toplumlarda durum daha da çapraşık sayılmalı, kesinliklerden, genellemelerden büsbütün kaçınılmalıdır. Bir durumun değiştirilebilmesi için onun genel gerçeklerini bilmek hiçbir işe yaramaz, özelliklerinden yola çıkılmadıkça hiçbir durum işe yaramaz.

Her ülkenin sosyalistleri, kendi yollarını kendileri bulmak daha açıkçası, kendi sosyalizmlerini kendileri yaratmak zorundadırlar.

  KEMAL TAHİR

– “…Şartlar ne kadar elverişsiz olursa olsun, günün birinde devrimin gerçekleşeceğine inanıyorum da. İş, devrimden sonraki hayatın, insana gereksindiği mutluluğu verip veremeyeceğine geldi mi aklım karışıyor. Neden dersen, toplumun ve doğanın çelişkileri üstüne tutmuş koskoca bir sistem ve felsefe koymuşuz da birey olarak insanın iç çelişkilerini hiç hesaba katmamışız. Senin insan dediğin, kendini doğru ve haklı bir davaya adamış, kalıptan çıkma bir yaratık değil ki! Baştan ayağa karşıtlıklarla dolu bir varlık. Aynı zamanda iğrenç ve saygıdeğer, aşağılık ve yüce, ödlek ve cesur! Bunu demekle zannetme ki, insanı soyut ve değişmez bir kavram olarak alıp, şartlar ne kadar değişirse değişsin, o aynı kalacaktır demek istiyorum. Hayır o da değişiyor, değişiyor ama değişmesi kötüden iyiye, bilgisizden bilgiliye, vahşiden medeniye sürekli yükselen bir eğri çizmiyor. Çizdiği daha çok; iyiyle kötü, günahlarıyla sevap arasında aralıksız bir zikzak. Ayrıca, iyilik ve kötülük kavramları, koşullara göre değişen kavramlar”.

ATİLLA İLHAN “BIÇAĞIN UCU”

 – Türkiye’de “sağ” soldur, “sol” da sağdır.

– Türk Kurtuluş Savaşı, “anti-emperyalist” bir savaş değildir. 

        İDRİS KÜÇÜKÖMER

Herşey değişebilir, herşey tartışmaya açıktır. Ancak dinler, marxistler, Stalin, Hitler bunu kabul etmiyor. Bir tek bilim herşeyi tartışmaya açar. Üstelik onda da amaç, tartışmanın sonunda doğruyu bulmak değil, ona yaklaşmaktır. Bunu da yanlışları eleyerek yapar.

– At çok fazla çalışıp, yarışı kazanıyor. Atın sahibine 3 milyon lira, ata binen jokeye 250 bin lira, ata ise kazandı diye havuç veriyorlar. Hah işte o at biziz…

CELAL ŞENGÖR

– Eşitlik yok, yalnızca farklı olanlar var. Biraz ondan biraz bundan biraz da ötekinden…

WİTTEGENSTEİN

 İdeoloji, kendine göre bir mantığı ve tutarlılığı olan, belli bir toplum içinde tarihi bir görevi bulunan, bir tasavvurlar (imajlar, mitler, ve fikirler) bütünüdür.

  – Ayrıca ideoloji; maddi yaşamı din, ahlak ve bir anlamda da felsefe düşüncesiyle açıklayan tasarımlara ilişkindir. Kısaca ideoloji, bilim öncesi düşüncedir. Bilim düşüncesi ise tarihi ve toplumu, maddi yaşamın temel koşullarına göre açıklamaktır.

ALTHUSSER (Hilmi Yavuz, “Kültür Üzerine”)

 – Bir ülkeye diktayı yapanlar değil, “boyun eğenler” getirir.

– Sizin yüksekliğiniz, bizim eğilmişliğimizdendir.

BÜLENT ECEVİT

 – Önemli olan kedinin ak ya da kara olması değil, fareyi yakalamasıdır.

– İnsanların sosyal varlığı, düşüncelerini tayin eder. Öncü sınıfı temsil eden doğru düşünceler, yığınların içine girer girmez, toplumu ve dünyayı değiştiren maddi bir kuvvet haline gelir.

– Herşeyi değiştirecek, acıdan ve ölümden korkmayan bir nesil yetişecek.

 MAO

– İnsan, yediği şeydir ve insan insanın tanrısıdır. Tanrı, insanın idealleştirilmiş olarak dışavurumudur.

L. FEURBACH

 

 İnsanın gelişimi, tanrının yerine kendisini koyabilme çizgisindedir.

*

“Tanrı”, sıradan insan entellektüelizminin göğe yansımasıdır.

– “Tanrı”, insan yaratılarının en kutsal olanıdır.

         YALÇIN KÜÇÜK

Sol, ezilen ve dışlananların sözcüsü olan düşünce akımının adıdır…Ezilen ve dışlananlar 1960’larda işçiler ve köylülerdi. Sol bunların sözcüsü oldu. 70’lerde Kürtleri farkettik ama temelde Kemalist olduğumuz için onlara uzak durduk. 80’lerde bu kategori tüm dünyada fevkalade çeşitlendi; çingeneler, kadınlar, sakatlar, eşcinseller, vicdani redçiler vb. Ama biz bu yıllarda canımızla uğraştığımız için farkında bile olmadık. 90’larda kendimize gelmeye başlayınca baktık ki, bunların yanısıra Türkiye’de Aleviler, üniversiteye sokulmayan başörtülü kızlar, ateistler, gayrimüslimler…hepsi de ezilmişler ve dışlanmışlar kategorisinin has elemanları. Şimdi sol demek, işte bütün bunların sözcüsü demek”.

BASKIN ORAN

“Ancak bir noktada Marx yanıldı. Proleterya ve burjuvaziden oluşan iki kutuplu dünya oluşacak diye beklenirken orta sınıf büyüdü. Bugün dünyayı değiştirecek olan işte bu orta sınıftır, küçük üreticiler ve girişimcilerdir.”

NABİ YAĞCI

 – Burjuva kültürünün demokratlaşmasıyla, niteliği değişmeden çok sayıda insana ulaşıp yaygınlaşmasıyla, “mutlu azınlık kültürü” olmaktan çıkıp, “mutlu çoğunluk’ “kültürüne dönüşebilir.

Eğer bir “tanrınız” yoksa, saygılarınızı Hitler veya Stalin‘e sunarsınız.

T.S. ELİOT

Komiserin manivelası; “devrim”. Dava, alt yapıyı değiştirmek, üst yapı kendiliğinden değişir. Yogi içinse kurtuluş, içimizde. Aksiyon, bir tuzak. 

Zıt yaklaşımlara sahip oldukları için, komiserle yogi uzlaşamaz.

ARTUR KOESTLER

 Marxizm, aşılamaz tek toplum felsefesidir. Benim yaptığım ise, onun unuttuğu bireyi yerine koymaya çalışmaktır.

-Tanrı olmadığı için, bütün yaptıklarımızdan sorumluyuz.

-İnsan temelde, tanrı olmak isteğindedir.

– Düşünce özgürlüğünün olmaması, düşüncenin ifade edilememesi değil, insanın düşünmemesidir.

– İnsan olmak istediği, kendini tasarladığı şeydir…Başkalarını seçerken kendimizi seçeriz.

SARTRE

– Coğrafya kaderdir.

İBN-İ HALDUN

– İnsanlar, sınırlardan önemlidir.

 V. HAVEL

– Sol her şeyden önce, hümanizmdir. İnsan, “insan” olduğu için değerlidir.

ZÜLFÜ LİVANELİ

Sol; ilericidir, enternasyonaldir, devrimcidir, hümanisttir. Bizde ise kendisi gibi düşünmeyene, yaşamayana tahammül edemeyen, “faşist solcular” var.

 SİNAN ÇETİN

– Aç insanların karnını doyurduğum zaman bana, “kahraman” diyorlar. Bunların neden aç olduğunu sorduğum zaman ise bana, “komünist” diyorlar.

Cardinal HELDER PESSOA CAMARA

– Bireye tek olma imkanı vermeyen, “kollektivizm şeytandır”. “Tek insan”, tanrı karşısında sorumlu olan insandır.

 KİERKEGAARD