ÖZLÜ SÖZLER – ANONİM
– Yüreğiyle düşünen olmalısın, hayatı anlamlandırmak zor değil, zor olan; “sevmek ve üretmek”.
*
– Çok uzun yaşarsan, sevdiklerinin seni birer birer terkettiğini görürsün!
*
– Çocukların kalplerindeki “tanrı”, onların anneleridir.
*
– Çocuklarla filozoflar, birbirine benzer. Her ikisi de başkalarının ne dediğine bakmadan, direkt “nedir?” diye sorar.
*
– Mutluluk isteyenlerin değil, hakedenlerindir.
*
– Hayal etmek, bilgiden daha önemlidir. Bugün gerçek olanların hepsi, geçmişte en az bir kere hayal edilmişti.
*
– Edebiyat, hayat eleştirisidir.
*
– “İnsan beyni” bizim anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, onu anlayamayacak kadar da “aptal” olmamız gerekirdi.
*
– Küçük beyinler “kişileri”, orta beyinler “olayları”, büyük beyinler de “fikirleri” tartışır.
*
– Kimi adamların “fikirleri” vardır, kimi fikirlerin de “adamları” vardır.
*
– Mazeret terazisinin, tartamayacağı günah yoktur.
*
– “İktidar” “gelin” gibidir, kendine ortak istemez.
*
– Deveye sormuşlar, “inişi mi yoksa yokuşu mu seversin?” diye, o da “düzün suyu mu çıktı” demiş.
*
– Deveye sormuşlar, “boynun niye eğri?” diye, o da “nerem doğru ki?” demiş.
*
– Kurda sormuşlar, “boynun niye kalın?” diye, o da “kendi işimi kendim görürüm de ondan!” demiş.
*
– Gezen kurt, yatan kurttan daha iyidir.
– Kurt kocayınca, itin maskarası olurmuş!
– Ağacı kurt, insanı dert yer.
*
– Kartala, ok değmiş o da kendi teleğinden.
*
– At izi, it izine karışmış.
– Ata et, ite ot verilmez.
– Atın ölümü, arpadan olsun.
– Boş torbaya, kısrak gelmez.
– Dere geçerken, at değiştirilmez.
– Hızlı giden atın boku, seyrek düşer.
– Yumuşak atın, çiftesi pek olur.
*
– İte bak, yattığı yere bak!
– İt ite, it de kuyruğuna buyuruyor.
– Isıracak köpek, dişini göstermez.
*
– İti an, çomağı hazırla!
– İyi adam, lafının üzerine gelirmiş!
*
– Nerde birlik, orda dirlik.
– Nerde çokluk, orda bokluk.
*
– İki çıplak, bir hamama yakışırmış.
– İki gönül bir olunca, samanlık seyran olurmuş.
*
– El elin eşşeğini, türkü çağırarak arar!
– Eşşeğin sevmediği ot, burnunun dibinde bitermiş!
– Eşşeği seven, ossruğuna katlanır!
– Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır.
– Mektep cehaleti alır, merkeplik baki kalır.
– Eşşeğin hatırı yoksa, sahibinin de mi yok?
*
– Bir boklu dana, bütün sürüyü boklamaya yeter.
– El danasından, öküz olmaz.
– Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa!
*
– Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış!
*
– Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer, kürkçü dükkanıdır.
*
– Yılanın başını, küçükken ezeceksin.
– Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın.
*
– Ya bu deveyi güdecen ya da bu diyardan gidecen,
– Deliye laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.
– Elalem deliye hasret, biz akıllıya!
*
– Kasap “et” derdinde, koyun “can” derdinde!
– Her koyun, kendi bacağından asılır!
*
– Cin olmadan, adam çarpmaya kalkar,
“hakım” diyeceği yerde de “bokum” der çıkar.
*
– İşini bilmeyen çavuşlar, sıçar bokunu avuçlar.
*
– Naz ile yetişenin, “mihneti” olmaz.
Mihnetin olmadığı yerde, “aşk” olmaz.
*
– Az verme “hırsız” edersin, çok söyleme “arsız“ edersin.
*
– Balık, baştan kokar.
– İmam “salarsa“, cemaat orta yere yapar.
*
– Kimi insanları tanıdıkça, büyüdüğünü görürsün,
kiminin de tanıdıkça, küçüldüğünü!
*
-Erkeği toklukta, kadını yoklukta, evladını yaşlılıkta, kardeşini mirasta, arkadaşını yolculukta, dostunu zor durumda tanırsın.
*
– Yüz verdik deliye, sıçtı geldi halıya!
– Birine kırk gün deli dersen, deli olurmuş!
*
– Acele giden, ecele gider.
– Acele işe, şeytan karışır.
*
– Kötü örnek, emsal olmaz.
– Teşbihte hata, olmaz.
*
– Sağır duymaz, uydurur.
– Kelin ilacı olsa, önce kendi kafasına sürermiş!
– Kel başa, şimşir tarak.
– “Kel” ölünce “sırma saçlı”, “kör” ölünce “badem gözlü” olur.
– Körle yatan, şaşı kalkar.
– Körler sağırlar, birbirini ağırlar.
*
– İnsanoğlu çiğ süt emmiş kimse bilmez fendini, her kime iyilik yaptıysan ondan sakın kendini.
*
– Söylesem tesir etmiyor, sussam gönlüm razı gelmiyor…
– Doğruyu söylesem sizden, yalan söylesem Allah’tan korkuyorum, suskunluğum bundandır.
– Kem söz, sahibine aittir.
*
– Akacak kan, damarda durmaz.
– Bükemediğin bileği, öp.
*
– Her dağın, kendine göre “kar”ı vardır.
*
– Dayanma gücü, galip gelme gücüdür.
*
– Bir hayali olmayanın, “ideali” de olmaz.
*
– Benim ağzım sıkıdır, sadece “camiyle kahve”nin ortasında konuşurum!
*
– Ben herkese inanırım, sadece içindeki şeytana güvenmem!
*
– Şerim şerim, üstüne işerim!
*
– Öğrenci hazır olduğunda, hocası ortaya çıkar.
*
– Taşlanacaksam, ilk taşı “günahsız” biri atsın!
*
– Zulme karşı sessiz kalmak, zulümdür.
*
– Ne verirsen elinle, o da gelir seninle.
– Dünya hayatı; “darılma” değil, “dayanma” yeridir.
– Zaman; “hesaplaşma” değil, “helalleşme” zamanıdır.
*
– Dünya malı dünyada kalır, kefenin cebi yok.
*
– Ahlâksızlığın en kötüsü, “ahlâk” haline gelmesidir.
*
– İktidar olma hırsı, maneviyatı öldürür.
*
– Cinayeti işletemiyorlarsa, “şahit” yapıyorlar.
*
– Ne yaparsan yap, haddini bilerek yap ve sen haketmiş olma.
*
– Şeytan, ayrıntıda gizlidir.
– Şeytan da kariyerine melek olarak başlamıştı ama şimdi sadece bir iblis.
*
– En yalnız insan, kendisiyle geçinemeyendir.
*
– Bilgelik, emekleyerek gelişir.
*
– Afaki meselelerde “sahil” yoktur.
*
– En tehlikeli yalan, içinde bir parça doğru olandır.
-Yalancının mumu, yatsıya kadar yanar.
– Bozacının şahidi, şıracı.
– Ateş olmayan yerden, duman çıkmaz.
*
– Bilgi kutsal, “yorum” hürdür.
– Güneş, balçıkla sıvanmaz.
*
– Hatırda kalmaz, satırda kalır.
*
– Eden kurtulur, diyen tutulur.
*
– Etme bulursun, inleme ölürsün!
*
– Ne ekersen, onu biçersin.
*
– Hamama giren, terler.
*
– Bir adamı en çok, ya düğünde ya cenazede tanırsın!
*
– Hayatta en çok neyi istersen, o şey olur.
*
– Olmayacak duaya, “amin” denmez.
*
– Herkes, istediği kadarını alır.
*
– Ehem, mühime tercih edilir.
*
– Herşeyi çözdüğünü sandığın an, yanılırsın.
*
– Sen önünü kış tut, bahar gelirse bahtına.
*
– Olağan olan kazalardır, facialar değil.
*
– Her arayan belki bulamayacak ama bulacak olan, mutlaka arayan olacaktır.
*
– Arayan belasını da bulur, mevlasını da!
*
– Yaşam öyle bir öğretmendir ki; önce sınav yapar sonra ders verir.
*
– İnsanları olaylar değil, olaylara getirdiği yorumlar incitir.
*
– İnsan, en gelişmiş ilkel yaratıktır.
*
– Zor oyunu bozar.
İş bilenin, kılıç kuşananın.
*
– En iyi savunma, taarruzdur.
*
– İnsan, kaybedeceği şeylere, fazla bağlanmamalı.
– Yenildiğinde değil, vazgeçtiğinde kaybedersin.
*
– Acı bir son yaşamak, “sonsuz bir acı son” yaşamaktan iyidir.
*
– Uzak olan kardeşten, yakın olan “dost” daha iyidir.
*
– Bir insanın ölümünden daha kötü olan, “iki insanın” ölmesidir.
*
– Fazla merhametten, maraz doğar.
– Merhamet; acımak değil, anlamaktır.
– Dinlemek, sevmektir.
*
– İnancın, vicdanın kadardır.
*
– İnsanları, vicdanları ile cüzdanları arasına sıkıştırmak zulümdür.
*
– Herkes Hz.Ömer‘in adaletini istiyor ama kimse onun gibi yaşamak istemiyor.
*
– Barışmasını bilmeyen, kavga etmesin.
*
– Gülü seven, dikenine katlanır.
*
– Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz.
*
– Ahlâk; daha çok orta sınıfın uyduğu, çok zengin ve çok yoksulların ise bazen uydukları kurallardır.
*
– Azgelişmiş, yoksul ve yoksun bırakılmış toplumların da kendine özgü bir faşizmi vardır.
*
– Herkes, “yargı bağımsız” olsun diyor ama kimse “tarafsız” olmasını istemiyor.
*
– Eğer bir “cezaevi” varsa, içinde kim olduğunun bir önemi yoktur.
*
– Masumiyet yargılanamaz.
*
– Doktor hata yaparsa bir kişi, hukukçu hata yaparsa herkes zarar görür.
*
– Terzinin hatasını ütü, ahçının hatasını maydonoz, doktorun hatasını ise toprak örter.
*
– Korkaklar hergün, cesurlar bir kere ölür.
*
– Korkularımız, arzularımızdır.
*
– Korkunun ecele faydası yok.
*
– Korkak insan; konuşması gereken yerde susan, susması gereken yerde de konuşandır.
*
– İhtiyaç, korkakları cesaretlendirir.
*
– Dilde bir ejderha gizlidir, kan dökmeden öldürür.
*
– Zihnimin kapıları açıldıkça, yalnızlığım artıyor.
*
– Söyleme sırrını dostuna, o da gider söyler dostuna.
*
– Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!
*
– Nasıl yaşarsan, öyle de ölürsün!
*
– Hayat, kurallarını tanrının koyduğu bir oyundur!
*
– Tanrı akıllıları kendine dost, aptalları ise kul olarak yaratmıştır!
*
– Olaylar insanların dışında gelişir, insanlar sadece olaylar karşısında verdiği tepkilerden sorumludur.
*
– Tanrı düşüncesi, ilkel toplumlarda bilgeliği temsil eder.
*
– Şeyh uçmaz, mürid uçurur.
*
– “Ama”dan önceki herşey ya önemsizdir ya da yalandır.
*
– Bir memleketin sonunu hazırlayan, kabiliyetsiz muktedirler ile kifayetsiz muhterislerdir.
*
– Diktatörlerden en büyük zararı; onu sevenler, ona ençok destek verenler görür.
*
– Aptallar söylediklerine, akıllılar söylemediklerine pişman olur.
*
– Akılsız dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun daha iyi!
*
– Davacının akılsızı, mübaşire anlatır derdini.
*
– Zekâsını farkeden için en büyük zaaf, şımarmasıdır.
*
– Biz kuşbakışı diyoruz, o kuş gözüyle görmeye çalışıyor!
*
– İyimserler her felaketi bir “fırsat”, kötümserlerse her fırsatı bir “felaket” olarak görürler.
*
– Ne kadar geriye bakabilirseniz, o kadar ileriyi görebilirsiniz.
*
– Ekonomi, iktisatçılara bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.
*
– Onlar paralarını, ben anılarımı biriktirdim.
*
– Az para dövüştürür, çok para seviştirir.
*
– Tecrübe, yediğin kazıkların toplamıdır!
*
– Aklına satmayı koyanlar, alıncaya kadar ya ürünü değiştiriyor ya bizi.
*
– Sabır acıdır, meyvası tatlıdır.
*
– Beklemek, kavuşmaktan iyidir.
*
– Vuslat ertelendikçe, şehvet artar.
*
– Umut ertelendikçe, yerini işkenceye bırakır.
*
– Nostaljinin fazlası, gelecekten kopmadır.
*
– Karakter olduğun, itibar sandığın şeydir.
*
– Dahilik ile delilik komşudur.
*
– Elinde çekiç olan, her şeyi çivi zannediyor.
*
– Gecenin en karanlık olduğu an, sabaha en yakın olduğu zamandır.
*