– Bir şeyi gerçekten isterseniz, bütün evren onu gerçekleştirmek için işbirliği yapar.
– Yakınlık, uzaklıktan daha sıkıntılıdır. Çünkü, her yakınlıkta kaybetme korkusu her uzaklıkta kavuşma ümidi vardır.
PAULO COELHO (SİMYACI)
…Enbiyadan yaşarım müstağni / bir örümcek götürür hakka beni /kitabım sahn-ı tabiat kitabı; / bendedir hayr ile şerr esbabı...(Rubab-ı Şikeste)
TEVFİK FİKRET
– Eğer insan, kısa cümleler kuruyorsa uzun yorgunlukları vardır.
BOB DYLAN
– Bugün dostun olan her kişi, yarının yürek yarası olacaktır.
THE GOOD SHEPHERD
– Metin dışında hiçbir şey yoktur.
JACQUES DERRİDA
Kim vurduya gitti aşkımız
Faili meçhul değilse nefsi müdafaadır…
Tutunduğumuz tek dal içimizdeki isyandır…
Gittik gittik gittik
Acılara gittik
Keşkelere gittik
Ben sana sen bana gittik…
Kuş ölür sen uçuşu hatırla
FÜRUĞ FERRUHZAD
– Yanlış üslup, doğru sözün celladıdır.
– Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi / bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
– Hepiniz kendi ayıplarınızın hamalısınız, başkasının kusurlarını kınamayın.
– İnsan, bir damla kan ve bin endişeden müteşekkildir.
SADİ ŞİRAZİ
Güzel şeyler zaman alır.
SEDA EROĞLU
Yeni bir günün doğması için, pek çok yıldızın batması gerekir.
MUHAMMED İKBAL
-Bir ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben
daha az kullanılmış olanı tercih ettim
ve bütün farkı yaratan da bu oldu.
ROBERT FROST
Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hali kötektir
–
Tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır. (Mektep cehaleti alır, merkeplik baki kalır.)
–
Diyar-ı küfrü gezdim beldeler, kaşaneler gördüm
Dolaştım mülk-i islamı hep viraneler gördüm.
–
İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu sıkleti çekmez.
–
– En ummadığın keşfeder esrarı derunun
Sen herkesi kör alemi sersem mi sanırsın
ZİYA PAŞA
Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür
Kişinin süsü yüz, yüzün süsü gözdür.
Kişinin gönlü, dipsiz bir deniz gibidir. Bilgi, onun dibinde yatan inciye benzer. Kişi inciyi denizden çıkarmadıkça, o ister inci olsun isterse çakıl taşı farketmez.
YUSUF HAS HACİB (“KUTADGU BİLİG”)
– Gerçek bilgelik, deliliktir. Kendini bilge sanmak da gerçek deliliktir.
– Yaşam tasayla yüklü olduğunda, yaşam adını taşımaya layık değildir.
ERASMUS
– Olağanüstü, olağanüstü olanlar için olağandır.
SERDAR ÖZKAN (“Kayıp Gül”)
– İnsanın öyle sırları vardır ki; kimseye söyleyemez, öyle sırları da vardır ki; kendisi dahi hatırlamak istemez.
– Tanrı yoksa, her şey mübahtır.
– İnsan sadece dertlerini düşünmeyi sever, hiç sevinçlerini düşünmez.
– Her şeyi anlıyorum ve bu beni öldürecek.
– Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan, insan olmuşsun demektir.
DOSTOYEVSKİ
– İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar ise çalar.
PİCASSO
– Ne, neyi, neyle örterse örtsün, her şeyin bir göstereni vardır.
– Yalnızlık, biraz da her şeyi bilmenin ta kendisidir.
YALNIZLIKLAR (OYUN)
– Ekmek yemek için değil,
güzeli sevmek için buradayız.
…
– Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler.
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler.
Künyeni almak için partiye ettim telefon.
Bizdeki kayda göre, o şimdi mebus dediler
NEYZEN TEVFİK
– Eğer dostluğumuz zaman ve uzaklıkla sınırlıysa, o yok demektir…
– Yüreğinde hissedersen, mesafe yoktur.
RİCHART BACH
– Çok fazla uğraşma, en iyi şeyler hiç ummadığın zamanlarda olur.
– Hiç kimse senin gözyaşlarını haketmez. Onu hakeden, seni asla ağlatmayacak olandır.
-Birinin seni, senin istediğin gibi sevmemesi, onun seni tüm varlığıyla sevmediği anlamına gelmez.
– Gerçek dost, elini tuttuğunda kalbine de dokunandır.
– Birini özlemenin en kötü hali, yanyana oturduğun halde hiçbir zaman elde edemeyeceğini bilmendir.
– Bu dünyada “bir insan” olabilirsin ama birisi için de “bir dünya” olabilirsin.
– Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse.
– Belden aşağısı bedenin aşkıdır, belden yukarısı ruhun.
G. GARCIA MARQUEZ
– Sanat, baskıdan doğar.
– Deha, imkanlara sahip olma duygusudur.
A. GIDE
– Deha, kendinden başkasına tabi olmayandır. Başvuracağı araçlar üzerinde hüküm vermek yalnızca ona aittir. Çünkü; amacı bilen yanlızca odur. Bu yüzden kanunları yeniden yapmaya aday olan deha, kanunların üzerindedir. Yüzyılına hakim olan deha her şey olabilir, her şeyi tehlikeye koyabilir, her şey onundur.
– Beklemesini bilenin, her şey ayağına gelir.
– Kötü bir işin, en gizli tanığı vicdanımızdır.
– Her büyük servetin arkasında, büyük bir suç vardır.
H. BALZAC
– İnsanlar bir kere ergenlik acıları çeker, dehalar ise hep yeniden.
– Cehaletin en tehlikeli hali, örgütlenmiş olanıdır.
– “Açlık”, en akıllı balıkları bile oltaya getirir.
– Küçük balıklar olmadan, büyük balıklar olmaz.
– Ya “örs” olacaksın ya da “çekiç”.
– “Yaratmak”, dinlenmektir.
– İnsanların kötü olduklarını görmek beni şaşırtmıyor ama bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce, hayretler içinde kalıyorum.
– Kardeşlerimi tanrı yarattı, dostlarımı ise ben buldum.
– Gerçek dost, düştüğünde sana yardım eden değil, seni düşürmemek için düşmeyi göze alandır.
– Çocuklar, ana-babalarından çok zamanlarına benzerler.
GOETHE
– Yaşam ne geçmişte ne de gelecektedir, sadece yaşandığı anda gizlidir.
TEZER ÖZLÜ
– Her şey, olması gerektiği gibi oluyor.
ADALET AĞAOĞLU
– Belli bir medeniyet seviyesine erişmiş insanlar arasındaki dil, din, inanç farkları artık çok mühim birşey ifade etmez.
YAHYA KEMAL
– Sendeki güzellik on para etmez, bendeki bu aşk olmasa…
– Devletin uyuduğunu bilseydim, ben uyumazdım.
AŞIK VEYSEL
– Çok uzun anlatmak gerekti
ve biz sadece ima ile geçtik.
– Bir göl bir güle düşerse,
göl değil de gül bulanır.
– Acının vergisini verdik,
gülün haracını ödedik
Şimdi hüznü
demirbaş defterinden düşmeye geldi sıra
HİLMİ YAVUZ
CEZMİ ERSÖZ:
– İnsan bir an geçmişe yenik düşmeye görsün, kırılgansa en dibe kadar gider ve kimse korumaz, tutmaz onu, o düştüğü yerde…
– Birini derinden koklamak, eski bir sevgiliye teslim olmaktır…
– Susarsan, en büyük hedefsindir…
– ‘Kendin olmak’, başkalarına ait zamanlarda, sürüklenmemek için odandan dışarıya çıkmaman gerekir. Çıktığın andan itibaren sen yoksundur artık.
– Bütün felsefe kitapları, “kendin olmayı” telkin eder. Ancak aydının trajedisi tam da bu noktada, her an biraz daha yabancılaştığının farkına varmaktır.
—-
– Hayyam, “şarabı satıp da daha iyi ne almayı bekliyorlar?” diyordu. Ben de kitapçıların, kitabı sattıktan sonra yerine daha iyi ne almak istediklerini merak ediyorum.
CELAL ŞENGÖR
– Tam resim yapmayı öğrendim ama şimdi de ölüyorum.
– İnsanlar üçe ayrılır; görenler, gösterince görenler ve asla göremeyenler.
LEONARDO VİNCİ
– Bir insan hiçbir şeydir, ancak hiçbir şey de bir insan değildir.
C. DICKENS
– Daha iyi, iyinin düşmanıdır.
– Seninle aynı fikirde değilim ancak, senin de fikirlerini söyleyebilmen için gerekirse kellemi bile veririm.
– Özgürlük, adaletten başka bir şey değildir.
– İnsanların pek çoğu yanlış düşünür, bir kısmı hiç düşünmez, geri kalanları da düşünenleri kötülemekle uğraşırlar.
– Dostluk, ancak erdemli insanlar arasında oluşabilen bir ilişkidir. Diktatörlerin uşakları, çete reislerinin yardakçıları ama yalnız erdemli insanların dostu vardır.
– Piramitler, dünyanın yedi harikasından biridir ama bunlar esir bir milletin anıtlarıdır ancak esir insanların meydana getireceği eserlerdir.
– Geminin yelkenini şişiren rüzgarlardır ama bazen batırdığı da olur. Ancak o rüzgarlar olmadan gemi yerinden oynamaz.
VOLTAİRE
– Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar.
– Yoksulluğa katlanmaya gücü yetmeyenin, özgür olmaya da gücü yetmez.
– Dünyada hiçbir şey, zamanı gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir.
– Ne zaman ki, “diktatörlük” bir vakıa olur, “devrim” bir hak haline gelir.
– Gelişme yolundaki barbarlıklara, “devrim” diyoruz. Devrimler sona erdiklerinde, insanoğlu hırpalanmıştır ama ilerlemiştir de.
– Bazı düşünceler birer “dua”dır. Öyle anlar vardır ki, bedenin duruşu ne olursa olsun, ruh secdeye kapanmıştır.
– Geçmişe teleskopla, şimdiye ise mikroskopla bakarız. Şimdiki zamanın görünürdeki muazzamlığı bundandır.
– “İyi olmak” kolaydır, zor olan “adil” olmaktır.
– Herkes ölür ama herkes yaşamaz.
Ölmek bir şey değil, korkunç olan, yaşamamaktır.
– Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.
– Paris’i kurtarmak, Fransa’yı kurtarmaktan daha büyüktür ve dünyayı kurtarmak demektir. İnsanlığın merkezi olan kutsal bir kenttir Paris. Paris’e saldıran, bütün insanlığa saldırmış demektir. Paris, uygarlığın merkezidir…Paris, devrim ülkesidir…Atina ve Roma gibi evrensel bir düşünce merkezidir.
VİCTOR HUGO
– Düşünmek için, durmak gerekir.
– Her insan, anlattığı şey içinde ölümsüzdür.
ALAİN
– İnsan ağlar, tanrı güler.
– İnsan, koşarken düşünemez.
MİLAN KUNDERA
– Şark, oturup beklemenin yeridir.
A.H. TANPINAR
TERRY EAGLETON
“Azizler ve Alimler” adlı eserinden:
– ‘Doğru’ ya da ‘yanlış’ yoktur, sadece ‘kaçınılmaz’ olan vardır.
– İnsanları isyan ettiren şey; özgürleşecek torunları hakkındaki düşler değil, köleleştirilmiş ataları hakkındaki anılarıdır…
– “Eşitlik” yok, yalnızca “farklılık” vardır…
– Yalnızca geçmişi unutursak, “özgür” olabiliriz
————-
– Her şey, bir insanı sevmekle başlar.
– Dünyayı gerçekten, güzellik kurtaracak.
SAİT FAİK
– Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
– Söz söylemek irfan ister, anlamak ise insan.
FUZULİ
***
S.EXUPERY
“Küçük Prens” adlı esrinden:
– Milyonlarca yıldızın sadece birinde bir çiçek var. Bu çiçeği de bir kuzu yerse, bu mudur önemsiz olan?
– Bir insanı sevebilmen için, bütün insanları sevmen gerekir.
– İnsan çevresine yüreğiyle bakmalı, onunla özdeşleşirsen onu anlayabilirsin.
– Kendini yargılamak, başkalarını yargılamaktan güçtür.
———–
– “Barika-i hakikat”, müsademe-i efkardan doğar. (Hakikat ışığı, fikirlerin çarpışmasından doğar.)
– Adaletin olmadığı yerde, devletin payesi veya gücü arşa çıksa bile bir gün yerle bir olur.
NAMIK KEMAL
– İnsanı mutluluğa götüren tanrı, “doğru tanrı”dır. Bu tanrıyı bulan da “akıllı insan”dır.
MARCEL AYME (“İğreti Surat”tan)
– Hayat, umutsuzluktan umut yaratmaktır.
– Dünya, binbir çiçekli bir kültür bahçesidir. Dünyamızdan bir kültürü koparırsak, dünyamızdan bir rengi, bir kokuyu, bir zenginliği yok etmiş oluruz. Tarih boyunca kültürler hep birbirlerini beslemiş, birbirlerini etkilemiş, birbirlerini aşılamışlardır. Uygarlıklar ve kültürler, çağımıza kadar, hiç birbirlerine zarar vermemişler, birbirlerini öldürmemişlerdir.
YAŞAR KEMAL
– “…Şartlar ne kadar elverişsiz olursa olsun, günün birinde devrimin gerçekleşeceğine inanıyorum da. İş, devrimden sonraki hayatın, insana gereksindiği mutluluğu verip veremeyeceğine geldi mi aklım karışıyor. Neden dersen, toplumun ve doğanın çelişkileri üstüne tutmuş koskoca bir sistem ve felsefe koymuşuz da birey olarak insanın iç çelişkilerini hiç hesaba katmamışız. Senin insan dediğin, kendini doğru ve haklı bir davaya adamış, kalıptan çıkma bir yaratık değil ki! Baştan ayağa karşıtlıklarla dolu bir varlık. Aynı zamanda iğrenç ve saygıdeğer, aşağılık ve yüce, ödlek ve cesur! Bunu demekle zannetme ki, insanı soyut ve değişmez bir kavram olarak alıp, şartlar ne kadar değişirse değişsin, o aynı kalacaktır demek istiyorum. Hayır o da değişiyor, değişiyor ama değişmesi kötüden iyiye, bilgisizden bilgiliye, vahşiden medeniye sürekli yükselen bir eğri çizmiyor. Çizdiği daha çok; iyiyle kötü, günahlarıyla sevap arasında aralıksız bir zikzak. Ayrıca, iyilik ve kötülük kavramları, koşullara göre değişen kavramlar.”
ATİLLA İLHAN “BIÇAĞIN UCU”
– Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.
– Şark, oturup beklemenin yeridir.
PEYAMİ SAFA
– Görmeden görebilirim ama düşünmeden düşünemem.
P. VALERY
– Yaratan hürdür, yargılayan ise esirdir.
ANATOLE FRANCE
– Bu dünyada herkes layığını bulmuş olsaydı, hiçbirimiz cezadan kaçamazdık.
– Aslında hiçbir şey, iyi ya da kötü değildir. Her şey düşünce tarzına göre değişir.
– Bir at, bir at verene bir imparatorluk veriyorum.
– Korkaklar her gün, cesurlar bir kere ölür.
İnsanların çoğu:
Sevmekten korkuyor kaybetmekten korktuğu için,
Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için,
Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için,
Yaşlanmaktan korkuyor gençliğin kıymetini bilmediği için,
Unutulmaktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için,
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.
Durma üz kendini üzebildiğin kadar, hatalarını düzeltecekse,
Düşünme hiç şu anını, düşüncesizlik garantiliyorsa yarını,
Ve kork ölümden ölesiye, korkun seni ölümsüzleştirecekse…
SHAKESPEARE
– Herkes insanlığı değiştirmeye çalışıyor ama hiç kimse kendini değiştirmeyi aklından bile geçirmiyor.
– Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu da bir şey kaybettirmez.
– Bir Rus’u kazısanız, altından “Tatar” çıkar.
– Mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
L.TOLSTOY
– Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki; bir bütün olarak içimize sığmaz, sevdiğimiz insana doğru yayılır. Onda kendisini durduran başlangıç noktasına doğru geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur. İşte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür. Bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.
MARCEL PROUST
MURATHAN MUNGAN:
– Yaşamın büyük paradokslarından biri; benlik bilincinin kaygıya yol açmasıdır. Aşk ve mutlu bir birleşme, sorgulayan “yalnız ben”in kaygısını ortadan kaldırıp ‘biz’ duygusuna dönüştürür. Böylece insan kaygıdan kurtulur ancak kendisini yitirir…
– Her birimiz aslında diğeriyle değil; onun bir hayaliyle ilişki kuruyorduk. Ben ona değil, onun benim için temsil ettiği kişiye aşık oldum.
– Ben sende bütün aşklarımı temize çektim.
– Aşk; birlikte yaşanmamış zamanları da / sevgilinin mazisini de ele geçirmek ister.
– Yılların rüzgar gibi geçmesine öfkelenme, gençliğe yakışan tutkuları teslim et geçmişe. Yapacağın etkinliklerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme.
– Saklanmanın en iyi yolu, ortada gözönünde olmaktır.
BANA GERİ VER
zamanın eli değdi bize
çoktan değişti her şey
aynı değiliz ikimiz de
zaaflarına bir gece
hatalarına bir nilüfer
sevgisizliğine bir kalp verdim
artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını
artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı
yokluğuma emanet et sen de benden kalanları
her şeyi al bana geri ver
bir şansım olsun
başka bir yer başka bir zaman
sensiz ömrüm olsun,
her şeyi al bir şansım olsun
başka yer başka zaman
sensiz ömrüm olsun
sensiz ömrüm olsun…
————–
Halk içinde muteber bir nesne yok, devlet gibi
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi
*
– Korkuların en korkuncu, kendini beğenmektir /kibirdir.
*
Meyve dalına konsa bir karınca
Vebali olur mu karıncayı kırınca?
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Yarın hak divanını kurunca
Kanuni’den hakkın alır karınca
ŞEYHÜLİSLAM EBUSSUUD EFENDİ
*
– Her güne kendi acısı yeter.
ANDRE MAUROİS
…
(Susma! Sustukça sıra sana gelecek)
Almanya’da Naziler
komünistleri içeri attı
sesimi çıkarmadım
çünkü; komünist değildim.
Sonra yahudileri içeri tıktılar
gene sesimi çıkarmadım
çünkü; yahudi de değildim
Derken sıra sendikacılara geldi
gene aldırmadım
çünkü; sendikacı da değildim
Sonunda beni de götürdüler
kimse sesini çıkarmadı.
Rahip MARTİN NİEMÜLLER
– Dahi gibi davranırsanız, dahi olursunuz.
SALVADOR DALİ
– Reisim yapmak bir uğraş değil, yazgıdır.
P. CEZANNE
– Hayal edebilirseniz, yapabilirsiniz. Her şeyin bir fareyle başladığını unutmayın!
WALT DİSNEY
*
– Kır kalemin ucunu
bundan sonraki yolculuğumuz
aşk yolculuğudur
aşkı kalem yazmaz
kitaplarda da bulamazsın
…
Bir şey yap güzel olsun
Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle
Dilin mi dönmüyor?
Güzel bir şey yaz
Beceremez misin?
Öyleyse güzel bir şeye başla
Ama hep güzel şeyler olsun
Fazla vaktin yok
Çünkü her insan ölecek yaşta
ŞEMS-İ TEBRİZİ
Meyvasız ağacı sallama boşa
Ne yaprağını dök ne gülü incit
…
Sevda sahrasında Mecnun değilsen
Ne Leyla’yı çağır ne çölü incit
…
Gönül çalamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun ne teli incit
HASRET GÜLTEKİN
– Bir çalışmayı bölen en kötü iki şey; zamansız çalan telefon ve davetsiz gelen misafirdir.
E. HAMİNGWAY
– İyi örneklerde, teşvik olsun diye isim veririm ama kötü örneklerde vermem. Ola ki, pişman olur.
– Sofrada “tuzluk” neyse, çalışma masasında “sözlük” de odur.
– Karpuz, “kabak” çıkarsa yemezsiniz ya “kitap kabak çıkarsa?”
BİLGE KARASU
– Gençlik olgunlukla, cehalet bilgelikle, hastalık sağlıkla, sarhoşluk ayılmayla kendine gelir ama aptallık, sonsuza kadar sürer.
ARİSTOFANES
– “Metin”, tembel bir makinedir. Onu harekete geçirecek olan okurdur.
– Gülmek, korkuyu öldürür.
– Mutlu insanın, hikayesi olmaz.
– Az çalarsan hapse girersin, çok çalarsan kariyer yaparsın.
UMBERTO ECO
– Aşırı mütevazilik, başkalarına çalışmayı gerektirir.
TARIK BUĞRA
– İlham nasıl olsa gelir, asıl mesele onu sepetleyebilmekte.
BAUDALAİRE
– En kötüsü, sahip olmadığın şeylere ait olmandır.
– Bir kitap, başımıza inen bir darbe gibi bizi sarsmıyorsa, neden zahmet edip okuyalım ki?
– Her devrim gün gelir buharlaşır, ardından yapış yapış bir bürokrasi kalır.
– Ölümü arzulamaya başlamamız, bazı şeyleri anladığımızın ilk işaretidir.
– Bir an gelir artık geri dönemezsiniz, mühim olan o noktaya ulaşabilmektir.
– Kabul edilebilir olandan değil, doğru olandan başlayınız.
– Düşünceleri arasında sıkışıp kalmış bir eylemci, o durağanlıktan çıkmadan asla mutlu olamaz.
KAFKA
– İnsan, bir eksiklikler varlığıdır.
HERDER
– İnsan bir şeyi ciddi olarak istemeye görsün, hiçbir şey erişilemeyecek kadar yükseklerde değildir.
ANDERSEN
– Siyasetçiler gerçeği örtmek için, sanatçılarsa gerçeği ortaya çıkarmak için yalan söylerler
İyi kararlar tecrübe sayesindedir. Tecrübe ise kötü kararlar sayesindedir.
WİLL ROGERS
– İnsan gündüzleri çalışıp didinir, geceleriyse acı içinde kıvranır.
HESEİDOS
– İyiliği sadece iyiler, kötülüğü herkes anlar.
CENAP ŞAHABETTİN
– Birini affedememek, intikama bile dönüşse ona bağımlı olduğunu gösterir.
HANRY GİBSEN
– Güzellik, mutluluğu vaadeder.
STENDAHL