Sartre’ın amacı; ‘fenomenolojik ontoloji’yi yaratmak.
Yararlandığı iki isim var; E. Husserl ve M. Heidegger.
Sartre, varoluşçu olduğunu söyleyen tek isim.
Varoluşçuluk felsefesi ile varoluşçuluk genellikle ayrılıyor.
Varoluşçuluk felsefesi içine girenler:
Tanrı tanıyanlar; Jaspers, Marcel. Ateistler; Heidegger ve Sartre.
Satre, Jaspers ile Heidegger’i de varoluşçu okullara sokuyor.
Satre’ın hareket noktaları:
1-Varoluş özden önce gelir.
2-Öznellikten hareket etmek gerekir.
Varoluşun özden önce gelmesi ne demek?
Bir şey yaparken, bu yapmakta olduğum işin bir planı ya da tasarısını kafamda oluşturuyorum. O işi o plana göre yapıyorum. Bu yapmakta olduğun işn özü kafamdaki planıdır. Yani burada yapmakta olduğum şeyin özü, varoluşundan önce gelmektedir.
Peki ama insanı vareden ne? Tanrı ama Satre’ın kabulüne göre tanrı yok. O halde, varoluşu özden önce gelen bir varlık vardır o da; insandır.
İnsan önce varolur, dünyaya gelir. Sonra kendi özünü belirleyip ortaya koyacak olan yine insanın kendisidir. İnsan, başlangıçta hiçbir şey değil.
İnsan, her nasılsa dünyaya fırlatılmıştır. Sartre bu fikri, Heidegger’den almıştır.
İnsan özünde ne olduğunu kendi tasarlayıp, belirleyecek.
İnsanı tanrı tasarlayıp yaratmadığı için yapayalnızdır. İnsan kendini nasıl yaparsa öyledir. Sartre’ın öznellikten anladığı budur. İnsan gelecek içinde kendiyle ilgili tasarıyı yine kendisi gerçekleştirecektir. İnsan kendini nasıl yapmak isterse öyle yapar.
O halde insan yaptığı her şeyden sorumlu. Hatta başkalarından da sorumlu. Çünkü, insan kendisini seçerken, kendiyle ilgili kararı verirken, aslında insanı seçer.
Ben seçtiğimi, karar verdiğimi, bütün insanlar için de isteyebilmeliyim. İnsan tasarladığını başkaları için de isteyebilmeli.
Sorumluluk bilinci, insana bunaltı verir. İşte bu bunaltı da insanı, sorumluluğunu omuzlamaya götürür.
‘İnsan özgür olmaya mahkumdur’. Çünkü; tanrı yok insan yaratılmamıştır. İnsan kendi kendini yaratmak zorunda. İşte bu özgürlük, kişiyi tüm yaptıklarından özgür kılıyor. İnsanı belirleyecek bir tanrı olmadığına göre, insan kendi kendini belirleyecek. Böylece insanın tüm kaderi kendi elindedir.
‘Ben neysem o değil; ben ne olmak istiyorsam oyum’.
Sartre, buna dayanarak ‘benim varoluşçuluğum, hümanisttir’ der.