Posts Tagged ‘Eşkiya’

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ

Pazar, Nisan 18th, 2010

MEVLANA:

  Nice adamlar gördüm, üzerinde elbise yoktu

 Nice elbiseler gördüm, içinde adam yoktu.

 

Arkamdan ağlamayın,

Ölüm günü düğün günüdür,

Vuslat günüdür,

Maşukun aşığına kavuştuğu gündür.

Suskunluğum asaletimdendir

Her lafa verilecek bir cevabım vardır

Lakin,

Bir lafa bakarım, laf mı diye

Bir adama bakarım adam mı diye.

Yüzde ısrar etme, doksan da olur

İnsan dediğinde, noksan da olur

Sakın büyüklenme, elde neler var

Bir ben varım deme, yoksan da olur

Hatasız dost arayan dosttan da olur.

Peygamber bunu anlattı dedi ki:

Kim kendini bilirse, Rabbini de bilir.

Açlığa sabredersin, adı “oruç” olur.

Acıya sabredersin, adı “metanet” olur.

İnsanlara sabredersin, adı “hoşgörü” olur.

Dileğe sabredersin, adı “dua” olur.

Duygulara sabredersin, adı “gözyaşı” olur.

Özleme sabredersin, adı “hasret” olur.

Sevgiye sabredersin, adı “AŞK” olur.

 ETME

(Şems’e)

 Duydum ki, bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.

 Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

 Ey ay, felek harab olmuş, ziyan olmuş senin için

Bizi öyle harab, öyle ziyan ediyorsun, etme

Ey, makamı var ve yokun üstünde olan kişi

Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan

Sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Şekerliğin içinde zehir olsa dokunmaz

Sen zehri şeker, şekeri zehrediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı

Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer

Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil

Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.

YENİLİĞE DOĞRU

 Hergün bir yerden göçmek

 ne iyi

Hergün bir yere

konmak ne iyi

Bulanmadan, donmadan

akmak ne hoş

 Dünle beraber

gitti cancağızım

 Ne kadar söz varsa

düne ait

Şimdi yeni şeyler

Söylemek lazım

 …..

Bana harflerden ve kelimelerden arınarak gel,

kalıplardan kurtul, kalbinle gel,

kalindn sıyrıl, halinle gel,

ister bu aşkın “sen” hali,

ister “ben” hali olsun,

“gel” dediğin zaman,

ne “sen” ne de “ben” olmayacacağız burada,

o halde sadece gel,

ister “sen” ile gel, ister “sen”siz,

yeter ki, GEL….

…..

Sen ruhuma cemre diye damlamadıktan sonra,

ben bu “ben”de neyleyim,

aşk da sen

hasret de sen

ben de “sen”

*

**

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum

ışığı gördüm, korktum

ağladım

*

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim

karanlığı gördüm, korktum

gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi

ağladım

*

Yaşamayı öğrendim

doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu

aradaki bölümün

ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim

*

Zamanı öğrendim

yarıştım onunla

zamanla yarışılmayacağını

zamanla barışılacağını

zamanla öğrendim

*

İnsanı öğrendim

sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu

sonra da her insanın içinde

iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim

*

Sevmeyi öğrendim

sonra güvenmeyi

sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu

sevginin, güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim

*

İnsan tenini öğrendim

sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu

sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim

*

Evreni öğrendim

Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim

sonunda evreni aydınlatabilmek için

önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim

*

Ekmeği öğrendim

Sonra barış için, ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini

sonra da ekmeği hakça üleşmenin

bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim

*

Okumayı öğrendim

kendime yazıyı öğrettim sonra

ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana

*

Gitmeyi öğrendim

sonra dayanamayıp dönmeyi

daha da sonra kendime rağmen gitmeyi

*

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta

sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım

sonra da asıl yürüyüşün

kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım

*

Düşünmeyi öğrendim

sonra kalıplar içinde  düşünmeyi öğrendim

sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak

düşünmek olduğunu öğrendim

*

Namusun önemini öğrendim evde

sonra yoksundan namus beklemenin

namussuzluk olduğunu

gerçek namusun, günah elinin altındayken

günaha el sürmemek olduğunu öğrendim

*

Gerçeği öğrendim bir gün

ve gerçeğin acı olduğunu

sonra kararında acının, yemeğe olduğu kadar

hayata da lezzet kattığını öğrendim

*

Her canlının ölümü tadacağını

ama sadece bazılarının

hayatı tadacağını öğrendim

*

Ben dostlarımı

ne kalbimle ne de aklımla severim

olur ya kalp durur, akıl unutur

ben dostlarımı ruhumla severim

o ne durur ne de unutur.

*

**

– Kamil insan odur ki, koya dünyada eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.

– Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin.

– Herşey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme, çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir.

– Seni anlatan iki şey vardır; hiçbir şeye sahip değilken gösterdiğin sabır ve her şeye sahipken gösterdiğin tavır.

– İnsanların birbirlerini daha iyi anlamak için,  aynı dili konuşmaları değil, aynı duyguyu paylaşmaları önemlidir.

– Sen ne kadar konuşursan konuş, herkes anladığı kadarını alır.

– Kahırdan, lütuf doğdu.

– Yaralarımız, ışığın içeri girdiği yerdir.

– Bir insanın olmak isteyeceği en güzel yer, bir hayır duasının içinde olmaktır.

 – Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.

– İyi bir dostu olanın, aynaya ihtiyacı yoktur.

 – Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci mercan da nedir ki; bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.

 – Senin için başkasını terk eden, başkası için de seni terk eder.

 – Kimde bir güzellik varsa, bilsin ki ödünçtür.

– Sen yola çık, yol sana görünür. 

 Aşka uçarsan kanadın yanar,

Lakin aşka uçmazsan kanat neye yarar?

– Tüm dinler aynı şarkıdır.

 – Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.

 – Akıllı insan, düşündüğü herşeyi söylemez fakat söylediği herşeyi düşünür.

 – Soysuza ilim öğretmek, eşkiyanın eline kılıç vermektir.

***

– Canı arıyorsan, cansın

bir lokma ekmek arıyorsan, bir lokma ekmeksin

neyi arıyorsan, O’sun!

***

 YEDİ ÖĞÜT

 Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol

Şevkat ve merhamette güneş gibi ol

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol

Hoşgörülükte deniz gibi ol

Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.

ÖZLÜ SÖZLER -DÜNYADAN

Perşembe, Mayıs 28th, 2009

ÖZLÜ SÖZLER

– Kader, gizlice seyahat eden tanrıdır.

SENEGAL Filminden

– Sesi müzik yapan, tonudur.

– İtimat, kontrole mani değildir.

-Tek gözlü olmak, kör olmaktan iyidir.

-Seni besleyen eli ısırma.

-Paylaşılan bir acı, yarıya iner.

-Hediye atın dişine bakılmaz.

-Aşkta ve savaşta her şey mübahtır.

-Eğitim, özgürlüğe götürür.

-Ufak hırsızlar asılır, büyük hırsızlar serbest bırakılır.

-Kadeh içinde boğulan, derede boğulandan hep daha fazla olmuştur.

-Sürekli damlayan, taşı bile deler.

-Korkak olduğunu bilmeyen herkes, cesurdur.

-Balıklar oltayla, insanlar tatlı dille avlanır.

ALMAN ATASÖZLERİ

***

– Ülkenizin aslanlarını öldürtürseniz, düşmanlarınızın çakallarına yem olursunuz.

FİLİSTİN ATASÖZÜ

-Kazana yanaşırsan karası, çirkefe yanaşırsan belası bulaşır.

TÜRKMENİSTAN ATASÖZÜ

*

– Düşman, en iyi öğretmendir.

– Bir sorunu çözemiyorsan, üzülmenin de bir faydası yoktur.

 TİBET ATASÖZÜ

—–

 – Eylem kolay, bilgi zordur.

*

– Sonsuz olan, sonlu olana indirgenemez.

*

– Her acının, mükâfatı vardır.

*

– İmparatorluğu at üstünde kazanırsınız ama at üstünden yönetemezsiniz.

*

– Gülmesini bilmeyen dükkan açmasın.

 

-Gülerken göbeği oynamayan adama güvenme.

*

– Para, her ayıbı örter.

*

– Dünyada iki kusursuz insan vardır; biri ölmüştür diğeri de henüz doğmamıştır.

*

 – Kadına inanan kendini aldatır, inanmayan da kadını aldatır.

*

 – Evlilik bir kale gibidir; dışardakiler oraya girmek için, içerdekiler de çıkmak için uğraşır.

*

 – Zenginlik gübre gibidir, yalnızca saçıldığı zaman faydalı olur.

*

– Sevinçliyken vaad de bulunma, öfkeliyken de cevap verme!

*

– Bir yerde küçük insanların gölgesi uzuyorsa, orada güneş batmış demektir.

– Kuyudaki kurbağa, gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanır.

– İnsan, ne yerse odur.

– Dilerim, ilginç günlerde yaşarsın.

– İntikam isteyen, önce iki mezar kazsın.

.

 ÇİN ATASÖZLERİ

———-

 – İnsanlık birdir ve insana özgü hiçbir şey, bize yabancı sayılmamalıdır.

*

– Her geçen dakika yaralar, sonuncusu öldürür.

*

– Bekçilere, kim bekçilik edecek?

*

– Yargıçları, kim yargılayacak?

*

– Düzen (kozmos), kaostan doğar.

*

– Hayat, bir “an”dır.

*

– Ne olacaksa, o olacak.

*

– Başkası birşey kaybetmeden, sizin kazanmanız mümkün değildir.

*

– Tarih öğretir.

– Eşek, eşekle dost olur.

*

– Bir el diğerini temizler.

*

– Eğer barış istiyorsan savaşa hazırlan!

*

– Kuşkunun olduğu yerde, özgürlük vardır.

*

– Sanat, sanat içindir.

*

– Hayat kısa, sanat uzundur.

*

– Sen görevini yap, gerisini tanrıya bırak.

*

– Yapılan bir lütfu kabul etmek, özgürlüğünü satmaktır.

*

– Sakalı ve hırkayı görüyorum ama bilgeyi göremiyorum.

*

– Zevkler ve renkler tartışılmaz.

*

– Zarlar atıldı.

*

– Zorladılar ama ben de istedim!

*

– Güneşin altında yeni birşey yok!

– Yeter ki adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. 

  

LATİN ATASÖZLERİ

—–

– Öğretmek, öğrenmektir.

– Yalan dört nala gider. Hakikat ise adım adım yürür fakat yine de vaktinde yetişir.

 – Senin değilse alma, doğru değilse yapma, gerçek değilse söyleme, bilmiyorsan sus.

– En uzun yollar da ilk adımla başlar.

– Pirincin içindeki siyah taşlardan değil, beyaz taşlardan kork!

– Okuduğun her şeye inanacaksan, hiç okuma daha iyi.

– Sanatçıyım diyebilmek için, ustanı geçeceksin ve seni geçecek bir öğrenci yetiştireceksin.

JAPON ATASÖZLERİ

– Ömrünün sonuna kadar eşeğe binmektense, bir yıl ata binmek yeğdir.

– Bir kere evlenmek ödev, iki kere evlenmek eğlence, üç kere evlenmek çılgınlıktır.

 HOLLANDA ATASÖZLERİ

– Kavgada vurma gücü olmayan, kaldıramayacağı taşa sarılır.

AZERİ ATASÖZÜ

– Saçları ağarana dek yaşadı ama dünyaya gelmedi.

DAĞISTAN ATASÖZÜ

– Çabuk gelen kötü şans, geç gelen iyi şanstan evladır.

 – Fareye “aslan nedir?” diye sormuşlar, kediyi göstermiş.

– Dilinde bülbül, kalbinden katil!

 ARNAVUT ATASÖZLERİ

 – Erkeğin gözyaşı, kanından daha değerlidir.

*

– Candan önce, “onur” gelir.

*

– Yüze karşı yapılan övgü, arkadan yapılan yergi gibidir.

*

– Dört ayağı varken, at bile tökezler.

*

– Çıkarılan kama, yerine konmaz.

 ABHAZ ATASÖZLERİ

– Eğer her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur!

– Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan, sana ahlak dersi verir.

– Gerçek, çoğu zaman tasarımı aşar.

– Uçlar, birbirine dokunur.

FRANSIZ ATASÖZLERİ

  – Kadın gölge gibidir; kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar.

– Beni anla da istersen öldür.

-Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.

ARAP ATASÖZLERİ

 – Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.

– Bir insan sana eşek derse umursama ama beş kişi sana eşek derse, git kendine bir semer al.

 AMERİKAN ATASÖZÜ

  – Oğlunu istediğin zaman, kızını istediği zaman evlendir.

– Köpekle yatan pireyle kalkar.

İSPANYOL ATASÖZLERİ

 – Henüz ölmemiş birinin, hala bir şansı vardır.

LÜBNAN ATASÖZÜ

*

————-

*

– Marifet, iltifata tabidir.

*

– Taç giyen baş, uslanır.

*

– Biliyorsan söyle feyz alsınlar, bilmiyorsan sus molla sansınlar.

*

– Alimin ölümü, alemin ölümüdür.

*

– Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı.

*

– Büyük başın, büyük derdi olur. Çoktan çok azdan az gider.

*

– Vermeyince mabud, neylesin Sultan Mahmud.

*

– Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..

– Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.

– Yiğidin bakışı, korkağın kılıcından keskindir.

– Yiğidi öldür, hakkını yeme.

– İş bilenin, kılıç kuşananın.

– İş bilen, elli kişiyi cebinden çıkarır kuşağına doldurur.

– At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.

– Sel gider taş kalır, el gider kardaş kalır.

– Türk balası kurt olur, bastığı yer yurt olur.

– Dağ başında duman, yiğit başında boran eksik olmaz.

– Yanlış yerde pirinç taşırsan, dönende toprak taşırsın.

– Davet edildiğin yere erinme, edilmediğin yere de görünme.

– Niyeti hayır olanın, akıbeti de hayırdır.

– Laf dinleyen iş bitirir, dinlemeyen baş yitirir.

– Lafın uzunu idraksize söylenir.

– Akıl fukara olunca, dil ukala olurmuş.

– Sınamasa arsıkar, sakınmasa utsıkar. (Sınamayan aldanır, sakınmayan yutulur.)

– Katran kaynatmakla olur mu şeker, cinsine yandığım cinsine çeker.

– Mühür kimdeyse hüküm ondadır.

– Taşın küçüğü, büyük baş yarar.

– Oğlan babadan görür at oynatmasını, kız anadan görür sofra donatmasını.

– Evlat, babanın sırrıdır.

*

– Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.

– Bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz.

– Öfke kapıya dayanırsa, akıl baştan uçar.

– Önü alınmayan gafletin sonu, ihanettir.

– Göz o ki, dağın ardını göre, akıl o ki, başına geleceği önceden bile.

*

Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar. (Hakikat ışığı, fikirlerin çarpışmasından doğar)

*

Efradını cami, ağyarına mani olmalı.(İlgili olanların hepsini içinde toplama, ilgisiz olanları da dışarda bırakma)

*

– Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer.

*

– Üslubu beyan, ayniyle insandır.

*

– İyilik yap denize at, balık bilmezse halık (yaratıcı) bilir.

*

– Sen doğru ol, eğrisi bulur belasını.

– Doğru yerinden kalkıncaya kadar yanlış dünyayı dolaşırmış.

*

– Tedbir senden, takdir Allah’tandır.

*

– Çok söz yalansız, çok mal haramsız olmaz.

– Minareyi çalan kılıfını hazırlar.

*

– Yavuz hırsız, ev sahibini bastırırmış!

– Kötü komşu, insanı ev sahibi yaparmış!

*

– Fazla naz, aşık usandırır.

*

 – Bir musibet, bin nasihatten iyidir.

*

– Ehem, mühime tercih edilir.

*

– Bir dirhem et, bin ayıp örter.

– Herkes nasibini yer.

– Neye nasip, neye kısmet!

– Gelin ata binmiş, “ya nasip” demiş!

*

– Ahrette iman, dünyada mekan.

*

– Tebdil-i mekanda, ferahlık vardır.

– Nerde hareket, orda bereket.

*

– Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.

*

– Sora sora, “Bağdat” bulunur.

– Geçti Bor’un pazarı, sür eşşeğini Niğde’ye!

*

– İnsanoğlu çiğ süt emmiş kimse bilmez fendini, her kime iyilik yaptıysan ondan sakın kendini!

– Çalımını gören selam durur, çadırını gören sadaka verir.

*

– İnsan kaybedeceği şeye fazla bağlanmamalı!

*

– Mağrurlanma padişahım, senden büyük Allah var.

*

– Devlet başa kuzgun leşe.

*

– Kumaş Hindistan’da, akıl Frengistanda, ihtişam Osmanlıdadır.

*

– Her millet, layık olduğu şekilde yönetilir.

– Mahkeme, kadıya mülk değildir.

*

– Hafızayı beşer, nisyan (unutmak) ile malüldür.

– Mazisi olmayanın âtisi de olmaz.

– Galatı meşhur, lügatı fasihten evladır.

-Usülde hata yapan, esasta da hata yapmaya mahkum olur.

*

– Bazı olayların şuyu (dedikodusu), vukuundan beterdir.

*

– Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa!

*

– Korkulu rüya görmektense, uyanık kalmak yeğdir.

*

– Doğmamış çocuğa don biçilmez.

– Alışmamış götte don durmaz.

– Alışmış kudurmuştan beterdir.

*

– Besle kargayı oysun gözünü.

– Aç koyma hırsız olur,

çok söyleme yüzsüz olur,

çok değme arsız olur.

*

– Dinsizin hakkından, imansız gelir!

– Dinime küfreden bari müslüman olsa!

*

– Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur.

– Göz görmeyince, gönül katlanır.

*

– Körle yatan, şaşı kalkar!

*

– Dervişin zikri neyse fikri de odur.

– Şeyh uçmaz, mürid uçurur.

*

– Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı!

*

– Adım Hıdır, elimden gelen budur.

– Kul sıkışmayınca, Hızır yetişmez.

*

– Haydan (Allah’tan) gelen, Huya (Allah’a) gider.

– Hapsedilmek halvet, sürgün edilmek hicret, öldürülmek şehadettir.

– Ne verirsen elinle, o da gider seninle.

– Eve lazım olan, camiye haramdır.

– Kervan, yolda düzelir.

– Su akar, yolunu bulur.

*

– İt ürür, kervan yürür.

İt, iti ısırmaz.

– İt ite, it de kuyruğuna buyuruyor.

– Isıracak köpek, dişini göstermez.

– Kurt kocayınca, itin maskarası olurmuş!

*

-Ele verir talkını, kendi yutar salkımı!

– Kusuru yüzüne söylenmeyen, ayıbı hüner zannedermiş.

*

– Derdini söylemeyen, derman bulamaz.

*

– Evvel refik badel tarik. (Önce yoldaş sonra yol)

– Erken kalkmayan avrat, söz dinlemeyen evlat, mahmuzla gitmeyen at, kapında varsa hepsini kaldır at!

*

– Ağaca dayanma kurur, insana yaslanma ölür.

*

– Yarım hakim maldan, yarım hekim candan, yarım hoca imandan eder.

*

– Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.

– Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez.

*

– Öfke ile kalkan, zararla oturur.

– Keskin sirke, küpüne zarardır.

*

– Borçlu güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir.

– Borç, yiğidin kamçısıdır.

 – Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.

– Borç yiyen, kesesinden yer.

*

 – Büyük dağa kar yağmadıkça, küçük dağa sıra gelmez.

*

– Bu dünya iki kapılı bir handır, gelen bilmez giden bilmez.

*

– Çok alçalma basarlar, çok uçalma asarlar.

*

– Herşey incelikten, insan kabalıktan kırılır.

*

– Arayan belasını da bulur mevlasını da!

– İyi adam, lafının üzerine gelirmiş.

– İti an, çomağı hazırla!

*

– Nerde birlik, orda dirlik. 

– Nerde çokluk, orda bokluk!

*

 – İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur.

– İki çıplak, bir hamama yakışır.

*

– Bedava sirke, baldan tatlıdır!

– Ucuz etin yahnisi, yavan olur!

*

– Bülbülü altın kafese koymuşlar, yine “vatanım” demiş!

*

 – El elin eşeğini, türkü çağırarak arar.

– Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır.

– Mektep cehaleti alır, merkeplik baki kalır.

– Eşşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir.

– Eşşeğin hatırı yoksa, sahibinin de mi yok?

*

 – Sadece bitmişle yitmişe, olmuşla ölmüşe çare yoktur.

– Ölüm gelmiş cihane başağrısı bahane.

.

OSMANLI – TÜRK ATASÖZLERİ

—***—

 – Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları. Kimse bugünkü üstünlüğüne, gücüne güvenmemeli. Çünkü; kimin kimi yiyeceğine, suyun akışı karar verir.

– Borç verirken ya paranı ya dostunu kaybedersin.

– Aslanlar kendi tarihlerini yazmadıkça, onların tarihini avcılar yazmaya devam edecektir.

-Afrikada her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa öleceğini bilir. Afrikada her sabah bir aslan uyanır. En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki, güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin.

-Bilge her şeyi bilmez, sadece ahmaklar her şeyi bilir.

-Bir aslanla bir karınca kavgasında kazanan olmaz.

-Fark edilmek için çok küçük olduğunu düşünüyorsan, kapalı bir odada bir sivrisinekle uyumayı dene.

-Tanrı asla taraf tutmaz.

-Yalnız bir kalp, tek başına atamaz.

-Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır.

AFRİKA ATASÖZLERİ

****

 KIZILDERİLİ ATASÖZLERİ:

– Bize bu dünya atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.

*

– Beyaz adam geldiğinde onun sadece İncili, bizimse topraklarımız vardı. Sonra, İncil bizim oldu, topraklarımızsa onun.

*

– Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; “beyaz adam” paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.

*

– Kalbimizi biraz daha açarsak, birbirimizi daha iyi anlar, kan dökülmesini biraz daha önleriz.

*

– Her şey halkadır. Her birimiz kendi hareketlerimizden sorumluyuz. Hepsi döner dolaşır, bize geri gelir.

*

– Arkamda yürüme ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimizde eşit olabiliriz.

*

– Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım.

*

– Ölüler, tecrübe ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.

*

– Senin tanrın bana yapılan bu büyük zulmü hoş görüyorsa, o inandığın tanrı değil.

*

– Beyaz adam, “bir”i üç yapan adamdır.

*

– Bana söylersen unutabilirim, gösterirsen anımsayabilirim ama beni de katarsan anlayabilirim.

*

– Küçük derede, büyük balık olmaz.

*

– Fakir olmak, şerefşiz olmanın yanında küçük bir meseledir.

*

– Hepimizin farklı bir rüya gördüğünü hatırlamakta fayda var.

*

– İnsanın gözleri öyle şeyler anlatır ki, dil onları telaffuz edemez.

*

– İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.

*

– İlkbaharda usul usul yürü, çünkü toprak ona hamiledir.

*

– Yağmur iyilerin de üzerine yağar, kötülerin de!

*

– Yanlışı görüp elini uzatmayan yapan kadar suçludur.

*

– Yapmanız gereken herşeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece düzen yeniden kurulur.

—/—

****

– İnsanlar yaşadığı için değil, yaşamadıkları için yaşlanırlar. 

PORTEKİZ ATASÖZÜ

– Yalanın bacağı kısadır.

SLOVAK ATASÖZÜ

 – Eğer bir fare, kediye gülüyorsa yakınlarda bir delik var demektir.

NİJERYA ATASÖZÜ

 –

– Duymak istemeyen kadar sağır yoktur.

*

– Büyük acılar sessizdir.

*

– Bin tane ihtimal bir doğru etmez.

*

– Dinlemekten akıl, söylemekten pişmanlık doğar.

*

– Kimin sabrı varsa, dünya onundur.

*

– Kartal için, bir güvercini mağlup etmek şeref değildir.

*

– Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür.

*

– Parasız sağlık, yarı yarıya hastalık demektir.

*

– Okumuş cahil kadar, cahil yoktur.

*

– Kadın, kitap, at, ödünç verilmez.

*

– Oyun bitince, şah da piyon da aynı kutuya konur.

İTALYAN ATASÖZLERİ

– 

– Bizler doğanın bir üyesi olarak, onunla uyum içinde yaşayan gerçek insanlarız. Bize göre varolan her şey, bir başkasının ihtiyacını karşılamak için vardır. Beyaz adam ise mutasyona uğramış tehlikeli bir varlık, kendisini doğadan daha üstün görüp ona hükmetmek istiyor.

ABORJİNLER

– Bilgeyi övsen de bir yersen de, fırtına kayaları sarsar mı?

– Dünya, rüya içinde rüyadır.

– Eğer birileri, oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa, kesin altına pislemiştir.

HİNT ATASÖZLERİ

– Güneş, evliyaları da eşkiyaları da aydınlatır.

HİNTLİ ŞARVAKASLARIN SÖZÜ

– Ucuz mal alacak kadar, zengin değilim.

– Kurt kuzu gibi giyinir.

*

– Cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşelidir.

*

– Din şehitlerinin kanı, kilisenin tohumudur.

*

– Gerçek büyük şeydir, eninde sonunda üstün gelir.

İNGİLİZ ATASÖZLERİ

– Çirkin kadın yoktur, az votka vardır.

– Evinin duvarında cam olan, komşusunun duvarını taşlamasın.

– Yalanlar seni ileriye götürür ama asla geri dönemezsin.

RUS ATASÖZLERİ

– İki dost arasına bir kez güvensizlik girerse, birine ya sürgün ya da ölüm düşer.

– İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır.

– Bir kazanda iki koç kaynamaz.

– Her Moğolun bir yolu vardır.

– Hemfikir olanların kaderi birdir.

MOĞOL ATASÖZLERİ